Kardeşim kamilin kızı nursel dedi ve ağlamaya başladı. Yavşak kamil bunu istediği oğlana vermedi ve nurselde evden kaçtı. Oğlan bunu satmış. Seneler sonra kötü yola düştüğünü öğrendik dedi. Her ne kadar kızı kurtarmaya çalıştıysakta mafya izin vermedi bizimde gücümüz yetmedi dedi.

Bu esnada emre, hüseyin ve gamzede yanımıza gelmişti. Gamze tuhaf tuhaf gülüyordu. Ne oldu demeye kalmadan dudaklarıma yapıştı. Kamil abi ve ramazan dayı çayı almış gelmişler. Emre ve kamil oralı değildi ama hocanında acayip yüzü kızarmıştı. Ne oluyo demeye kalmadan mervede yanımıza geldi ve hocanın kucağına oturmazmı. Belediye başkanı Ramazan ise o sırada geçici temizlik işçisi alımı için uğraşıyormuş. Vur mustafa vur dedimse de dinlemedi beni. Oruç başlarına vurmuş bunların. Hoca buna dahada utana sıkıla söylenirken emre, mert, hüseyin ve babası, kamil abiyle kızı babam herkes içeri girdi. Ben ne oluyo demeye kalmadan fark ettim ki herkes çıplak. Lan ne oluyo olm demeye kalmadan bahçeden 3 tanede zebellah gibi zenci çıkmazmı. Emre merte, mert hüseyine, hüseyin bana sonra herkes bana. Ama en çokta zenciler bana. Beni bi gibtiler bi gibtiler anlatamam. iki am ellicez diye çatur çutur gibildik.

Sonradan hoca işin gerçeğini anlattı olayların. Meğerse bu olayın adı zenci gibertmeymiş. Zaman zaman lise çağlarında zütü başı oynayan gençlerin zütleri soğusun diye yaşanabiliyomuş. Benimde zütüm başım ayrı oynuyormuş. Buda böyle bir anımdır.