Yine geldi çattı tatil tatilin ilk günü bana bişey demediler gideceksin edeceksin diye. Normalde demeye daha okul bitmeden 2 hafta öndecen söğlenmeye başlarlardı. Acaba unuttularmı diye sevinirken bi yandanda böğle birşeyi unutmuyacaklarını bildiğim için sevincim hayal kırıklığıma dönüşüyordu. okul yaz tatiline girdikten sonra yaklaşık 1 hafta sonra odama aniden girdiler. Ben o sırada meyve suyu içip sütaşın beyaz süzme peynirine ekmek bandırıyordum. Nolduğunu daha anlamamıştım bile şaşkınlıkla anne ve babama bakıyordum. Sen bu sene camiye gitmeyi düşünmüyormusun beyfendi sözünü duyduktan sonra o an mevye suları kafamdan aşşa dökülmüştü. Bütün sevincim yerle bir oldu. Anne bu sene gitmiyim nasıl olsa geçemiyorum bir türlü kur ana dedim. Senin sucun kurana geçip geçmemek dedi annem. Anne ne alakası var hoca beceriksiz 2-3 tane cocuga görev veriyor onlarda bize öğretemiyorlar dedim. Öğrenen nasıl öğreniyor beyaz kurana geçiyor her seferinde zaten cami hocası değişmiş beyaz başlamış bile hoca iyi biriymiş sende gideceksin dedi. Anne ben gitmek istemiyorum sıkılıyorum orda dedim. Babam sen bilirsin dedi yine o malum bakışlarını atarak. Gitmek farz olmuştu bize artık. Ertesi gün muallak beyaz gelmiş kapımıza beni çağırıyor kursa annemde gelmiş beni uyandırıyor. O güzel uykumdan hışımla uyandırıldım. noluyor aq diyemeden hadi kursa gidiyorsun dedi babamın evde olmuyuşundan yararlanarak hemen yalvarma moduna geçtim annem daha çok sinirlenmişti beyaz kapıda bekliyor insanları bekletme iyiki kız olmamışsın yoksa millet seni beklerden ağaç olurdu dedi.(bu lafı hep kullanır) Sıkıla sıkıla kaltım giyindim ve koyulduk cami yoluna yolda hiç konuşmadım beyazla yüzüne bile bakmadım onun yüzünden gidiyormuşcasına.
(Beyler bu son part dedim ama bir part daha var kusura bakmayın)