Söylediklerin bir noktaya kadar doğru ama algı yanlış. Başarı okumaktan geçmez ama geçtiğini de kimse iddia etmez. Felsefe okuyan biri felsefe tarihi ve geçmişteki filozofların düşünceleri hakkında bilgili olur. Kültürlü olmaz. Tıp okuyan biri dünyanın en iyi doktoru dahi olabilir ama sadece bu eğitime dayanarak ahlaklı olmaz. Işletme okuyan birinin de başarılı olması beklenmez. Devletin yapması gereken(ve yapmadığı) eğitimi biraz daha özgür hale getirmektir. Batı ülkelerinde(izninizle japonyayı batıya aldım) verilen teorik eğitimin yanında öğrenciler genç yaştan kültürel aktivitelere yöneltilir. Japon bir kız gitar, keman veya piyano çalarken bizimkiler blok flüt çalar. Amerikada lisede spor veya müzik aktivitelerine katılmak farzdır. Katılmamış öğrencilere üniversiteler mesafeli bakar.

Bill gates gibi örnekler çok fazla o konuda haklısın ama bill gates okulu bıraktığı için windows'u kurmadı. Üniversite duvarlarına sığamayacak nitelikte bir fikre ve daha önemlisi çevresindekilerde olmayan bir vizyona sahip olduğu için windows'u kurmak gibi imkansız bir başarıya imza attı. Milyonlarca üniversite öğrencisini okuldan alsanız dahi bu insanlar böyle bir başarıya imza atmaya yaklaşamazlar...

Üniversitelere senin fikrinle yaklaşmak yanlış.Üniversiteler düzgün insan yetiştirme yuvası değil. Hiçbir zaman olmadı. Doktor, avukat, bankacı, mühendis vb. Yetiştirmek için varlar. Bununla birlikte ülkemizdeki sistem tabiki yanlış. Üniversiteye giriş biçiminden tut(batı ülkelerinde mülakat+sınav+okul notuyla girilir(ülkemizde okul notları özel okullar tarafından yozlaştırılmıştır)) üniversitelerdeki yaklaşımlara kadar her şey gözden geçirilmelidir.