/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 12101.
    +49 -1
    *
    -efendim canım.
    -yoo görmedim hiç, ariyim mi bi cepten.
    -hım anladım, şarzı bitmiştir belki.
    -anladım canım.
    -ne zaman?
    -burda mısın ki sen?
    -anladım canım, yarın görüşsek, çıkıcam birazdan evden.
    -tamam canım, yarın ararım ben seni.
    -görüşürüz, dikkat et kendine. diyerek kapattı telefonu.
    -burda mıymış. dedim
    -evet, buraya gelmek istedi. dedi
    "iyi ki arabayı göndermişim amk" dedim içimden.
    üzgün üzgün baktı bana aysel.
    ama bu sefer üzüldüğü ben değildim.
    -ağlıyordu. dedi
    içim cız etti ama
    -yazık ettiklerine ağlıyordur. dedim yüreğim parçalansa da dik durmaya çalışarak.
    -emin misin ömer. dedi
    -kapatalım mı bu konuyu aysel. dedim
    -nasıl istersen. dedi ve kapattık konuyu.
    bi yarım saat daha oturduk öylece.
    -burda yatabilir miyim ben. derken daha cümlem bitmemişti ki aysel içerden yorgan yastık getirdi.
    beni kaldırarak çekyatı açtı ve yatağımı hazırladı.
    oturdum yatağa.
    -ışığı kapatıyorum. dedi odadan çıkarken
    -sağol. dedim onaylarcasına.
    aysel ışığı kapattı,
    tam odasına geçecekti ki
    -aysel. dedim
    cevap vermeden ışığı yaktı geri.
    -teşekür ederim. dedim
    "rica ederim" demeden ışığı kapattı aysel.
    bu hareket "boş komuşma" demek oluyordu ona göre.
    mesajı almıştım
    istemsizce gülümsedim ve girdim aysel'in benim için hazırladığı yatağa.
    deli gibi uykum olmasına rağmen uyumak için kapattırmamıştım ışığı.
    doğaçlama olarak eylül gelmesin diye "birazdan çıkıcam evden" diye yalan söylemişti aysel eylül'e.
    olur da burdan geçerse yanan ışığı görmesin, yalanımız ortaya çıkmasın diye uyucam demiştim aysel'e.
    deli gibi yağmur başladı dışarda birden.
    gök yarılırcasına şimşek çakıyor, delinmiş gibi yağmur yağıyordu.
    eylül'ün şimşekten çok korktuğunu ve buralarda olduğunu bildiğim için
    "inşallah gitmiştir beni bulamayınca geri" diye geçirdim içimden.
    aradan belki bi yarım saat geçti düşünceler içinde, bilmiyorum.
    kapı çaldı.
    sıçrayarak kalktım yerinden.
    aysel birini beklediğini söylememişti,
    bu saatte kim çalıyor kapıyı diyerek kapının ordaki cama gittim.
    ufaktan perdeyi araladım.
    ıslanmaktan kedi yavrusuna dönmüş eylül'ü gördüm kapıda.
    beynimden vurulmuşa dönmüştüm.
    donmuştu soğuktan.
    kollarını birbirine bağlamış tir tir titriyordu.
    ···
    1. 1.
      +23
      Biz burda derdine ortakliktan titriyoruz bize yazık değil mi ?
      Edit : benim üzüntüden gözüm yaniyosa zor tutuyosam onada haktır hak
      ···
    2. 2.
      +10
      burda bırakma be abi
      ···
    3. 3.
      +9
      Sakın bitirme lan
      ···
    4. 4.
      +4
      kesin bilmiyodum muhabbetine girecek inanma ömer izmirin oyunları bunlar
      ···
    5. diğerleri 2
   tümünü göster