/i/Başıma Geldi

Hayatta başınıza gelenlerden ibaret değil midir?
  1. 151.
    +12
    Sessizlik hakimdi... Sezon bitmişti tiyatro yoktu.. belki şimdi toplar kendini diye yazı geçiriyorduk.. seneye son bir umut orası olmazsa herşey yoluna girer belki diye diye bolca susmalı , göz yummalı , alttan almalı bir yaz geçti. Tatillere gidildi , eglenildi.. hiçbirşey olmamış gibi yaşandı o yaz da. Yuttugum o kadar çok şey vardı ki hayatımda bu kadar şey yutabilecegini düşünen biri degildim. Okul hayatında siciline 3 kere işlenmiş disiplin sucları olan biriydim ben ve hepsi bana laf söyleyen veya hakkımın yendigini düşündügüm zaman verdigim aşırı tepkiler yüzünden gerçekleşmişti. Bana ne olduda bu kadar şeyi haksızlıgı ve nankörlügü yutabilmiştim hiçbir fikrim yoktu. içim kan agliyordu artık dayanacak hiçbir kuvvetim kalmamişti. Spor ve diyet sayesinde eski formuma hatta daha iyisine kavuşmuştum guzel hissediyordum kendimi omuzlarım çıkmış kollar genişlemiş göbekte gitmişti boy posta var hani kendimi ciksi hissediyordum ama hayatımda ona dair bişi yoktu ne yazikki. Gerekçeler oldukca komikti.. her seferinde geçiştiriyordu.. Ve bide işin zor kısmı son 3 senedir haftada en az 4 gun beraber uyuyorduk ve nefsini kontrol etmek denilen şeyin daha zor bir versiyonunun olabilecegini düşünmüyorum... herneyse.. Ve sene başı geldi tekrar o tiyatro aradı ikimizide.. Ben gelmiyecegimi belirttim lakin o öyle yapmadı.. ve yine gidip oraya girdi.. prova dönemleri başliyor sen gelmicekmisin dedi bana utanmadan ve başımdan aşağıya kaynar sular dökülüverdi...
    +Verdigin söze ne oldu ne cabuk unuttun?
    -Ne sözü?
    +Hani yoktu bu sene burası neden gidip kabul ettin yine sen beni öldürmek mi istiyorsun?
    -iş bu ya saçmalama daha iyisini bulamam bıraksam...
    +Buraya kadar seni getirdim daha iyisinede zütürürüm yapma bırak..
    -Ben mutluyum ama burda ayrıca sen getirmedin sunu söyleyip durma ben yetenekli olmasam bunların hiçbiri olmazdi
    +Sen gerçekten nankörsün...
    -Benimle böyle konusamazsın sen. Kendi emegimle geldim ben buralara
    +Peki bişey sorucam sana
    -sor
    +Herşeye tamam pekala... Artık cinsellik içinde zaman gelmedimi sence bunca sene sabrettim peygamberligimi ilan edicem yakında
    -Neye güvenip yapacaz onu gelecegimizmi var baksana işin bile yok şuanda nerde nasıl yaşicaz
    +Bumu derdin yani...
    -Tabikide bu degil ama bir düşün.. neyine güvenicem senin ben
    +düşündüm yeterince.. artık yapamiyorum... Sen kendine yeni.. zengin.. sana hala sunabilecek bişeyleri olan birini daha sömür bence... bende kalmadı.. elimde avcumda ne varsa sundum sana hiçbişeyimi sakınmadım. Ama tükendi işte etim budum bu kadardı benim sana yetmedi... umarım bu yalan ortamlardan uyandıgında geriye bakıp değdi diyebilirsin şu yaptiklarina.. Al tiyatronla.. egonla... kendini sandıgın kaf dagında mutlu ol.. Ben artık yokum elveda...
    Kalktım... herşeyi bitirdim kafamda.. o an.. artık o tanıdıgım eskiden saf ve masum bakışları olan sevdigim kadın degildi.. ölmüştü o... Tiyatronun kapısından girdigi anda ölmüştü.. onca sene içinde o kadar çok şey degişmiştiki gözüm başka bişey görmedigi için hep kendimi kandırıp devam etmişim fakat gerçekler acıdır...
    Başladıgımiz vakit arkadas cevresi , parası , itibari , kendine olan saygısı ve özgüveni ile imrenilen biriyidim. Fakat bu beni pasif , cekingen , aşşaglık komplexi olan birine çevirmişti. Ve beş parasız kalmıştm.. dünyalar kadar hediyeler alıyordum suprizler yapiyordum olmayan param ile (kredi kartı..vs) tatile zütürüyordum sonrada zorla ödüyordum.. Bunun sonundada parasız olmam ile suclanıyordum. Şuan o dönemlerden kalan borcu hala ödemekteyim. Kalbimin borcunu kim ödeyecek orasını bilmiyorum.. yada hiç ödenirmi? Sanırm bunu zaman göstericek..

    Üzerinden bir yıla yakın zaman geçti ve hala orda çalişmaya devam ediyor. Bende kendi grubumu kurdum ve ufak tefek işler yapiyorum. Lakin hayata henüz dönebilmiş degilim ve herşey bomtak devam etmekte. Hayatımda mutluluk adı altında olan o kadar az şey varki devam etmeye güç bulamiyorum kendimde bazen.

    Siz siz olun mutlu anlarınızın kıymetini bilin. Cunki er yada geç biri yada bişey o mutlulugu bozacak ve agzınızdaki o tadı küllere çeviricektir. Yarını düşünürken bugünü unutmayın. Doyasıya yaşayın herşeyi sanki yarın ölecekmiş gibi... Ölmek demek sadece hayatının son bulması anldıbına gelmiyor... yaşarkende ölebiliyor insan..

    Dinleyen herkese çok teşekkür ederim.. buda böyle bir anımdır... Sağlıcakla...

    Bir büyügümün lafı vardı...
    ‘’insanın mutlu bir hayatı olmaz , Yaşamında mutlu anları olur.’’
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +4
      ulan naptın sen be eline diline koluna gibine taşşağıa sağlık. okurken o karıyı öldürmek istedim artı her defasıdna inanıp ggeri dönüşünü görünce kendi kendimi kestim burda sinirden yapma gözünü seviyim gibtir et ve eminim karşına birisi çıkıcak herşeyi unutturucaktır sana. Bende çok guruluyum zaman zaman sölediğim şeyden pişman oluyoru mama ağızdan çıktıysa eğer imaknı yok yedirtmezsin o lafı bana çok zararını gördüm pişmanlığım da oldu iyiki dediğimde seniki kadar travmatik bi durum yaşamadım gerçi ama ne olursa olsun koy ver gitsin birader şu hayatta yalnızca annen ve baban verebilri sana aradığın o en masum ve gerçek ilişkiyi. Ulan mesai satinde açtın okuttun bana iş miş yapmadım bugün dıbına koyim senin
      ···
    2. 2.
      0
      Vay yilaaaaan!
      ···
   tümünü göster