/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 2626.
    +3 -1
    Arkadaşlar, Frankfurt Okulu'nun filozoflarının yazdıklarına göz atarsanız mevzuyu çok daha iyi anlayacaksınız.
    Tüketim toplumu nasıl işliyor? Kişiler nasıl kendine yabancılaşıyor bunu anlarsınız.
    Bakın yıllar önce Marx (bir çoğunuzun öcü olarak gördüğü adam), insanların çalışma sistemi içinde kendileri olmaktan nasıl çıktıklarını kendince ortaya koymuştu. Buna yabancılaşma dedi. işçi çalışır ve karşılığında çok az şey kazanır, kazandığıyla kendi el emeği olan o üretimi satın alamaz, makine dişlisi gibi çalıştığından üretimde söz hakkı yoktur ve hem kendine, hem çalışma arkadaşlarına (diğer insanlara) hem de ürettiği ürüne yabancılaşır. Böylece bilincini kaybeder.
    Marx böyle der. Ama asıl mevzuyu yakalayan Franfurk Okulu'ndan Adorno ve Horkheimer olmuştur bu konuda. Onlar, Hitler'in ve Stalin'in baskılarının nedenlerini araştırmakla başlar. Kitleler nasıl maniple ediliyorlar onu araştırırlar. Daha sonra, Hitler'in faşizminden Amerika'ya kaçınca ne görürler? Liberal demokrasi olan bu ülkede, reklamlarla ve yaşam biçimi empoze edilerek insanlar resmen hipnoz edilmiş bir şekilde tüketime yönlendirilmektedirler. Dolayısıyla şöyle derler: "MARX EKgib KALMIŞTIR, çünkü insanın yabancılaşması ÜRETiM süreçlerinde ortaya çıkmıyor. Asıl mevzu TÜKETiM." buna KÜLTÜR ENDÜSTRiSi derler. Kültür bir alım satım konusu haline gelmiştir artık. ve ADORNO, artık yabancılaşmadan daha da öte bir durumda olduğumuzu söyler, bunun adı ŞEYLEŞME'dir. Kişiler tükettikleriyle kendilerini tanımlarlar çünkü. Kimlikleri, ne tükettikleriyle özdeş hale gelmiştir. Dolayısıyla kişi kendine yabancılaşmakla kalmaz, şeyleşir. şey olur. madde bile değil.

    Bunu sağlayan nedir? Küresel sermaye sahipleri işte. Bunların bir çok alanda şirketi vardır evet. dünyalideri'nin doğru söylediği şeylerden biri bu kısımdır işte. Bunlar çokuluslu şirketlerdir. Özellikle TELEViZYON sektöründe etkin olmaya çalışırlar, çünkü maniplasyon bu asıl bu alanda gerçekleştirilir. Reklamlarla, şirketlerin halkla ilişkiler çalışmalarıyla vs. Sürekli tüketmeli, ve bununla da kalamamlı, tükettiğiniz şeylere göre STATÜNÜZÜ ortaya koymalısınız. Iphone kullanıcısı olmak kimliktir artık gibi.

    Sistemin işleyişindeki tek ama tek amaç KÂR elde etmektir. Para kazanmaktır. Bu amaç uğruna siyasetler yönlendirilir, ülkeler savaşlara sürüklenir. O nedenle uluslarası şirket sahiplerinin, büyük ülkelerdeki siyasetçilerle bağlantıları muhakkak bulunur. Devletler, sermaye sahiplerinin kârını yükseltecek YASALAR çıkartırlar. Ondan sonra ne olur? işçilerin can güvenliği ihmal edilse de, çok ciddi yaptırımlarla karşılaşmazlar vs. Yeter ki sermaye gitmesin. Çünkü bu sistem artık BÜYÜK BiR CANAVARA dönmüştür. Eğer beslemezseniz sizi yutar. Büyük bir sermayenin ülkeden çıkması demek, ekonomik kriz bile başlatabilecek bir etki demektir.

    Bunları neden yazdım?

    dünyalideri adlı sözlükçü arkadaş, tüm bu işleyişi masallarla, huarefelerle, mitolojik hikayelerle doldurup anlatıyor. Belki de farkında olmadan, eleştirmek istediği adamların ekmeğine yağ sürüyor. Çünkü onların da istediği bu işte. Sistem böyle MiSTiK BiR iŞLEYiŞE SAHiP DEĞiL. Örgütler, gizli ayinler, şeytana tapmalar bilmem ne. Hasgibtir lan. Adamların taptığı tek şey var o da PARA PARA PARA PARA.. Bak filmde ne diyor.
    "etro-dollars, electro-dollars, multi-dollars, reichmarks, rins, rubles, pounds, and shekels"
    her şekilde mevzu PARA PARA..

    bakın, dünyada iyiler ve kötüler var diyen birisi varsa gibtiri çekin beyler. rica ediyorum. dünya iyiler-kötüler savaşında değil. Bunlar Hollywood filmlerinde olur. iyiler kötülerle savaşır. amerika size kendi kahramanlarını iyi, üçüncü dünya ülkelerini kötü gösterir. buna karşılık kalkıp da size asıl biz iyiyiz, onlar şeytan diyen adamlara inanmayın. ORTADA iYi-KÖTÜ SAVAŞI DiYE BiR ŞEY YOK. Güç savaşı var. Bireysel güç savaşı. para savaşı. para kazanmak için sistemler kurup, sistemleri etkilemeye çalışanların savaşı var bu kadar basit. Her şey dünyada oluyor.

    Eğer siz kalkıp tüm olup bitenleri gizli örgütlere, şeytana tapanlara veya bir dine vs yüklerseniz tam da Büyük Sermaye Sahiplerinin istediğini yapmış olursunuz. Sistemi anlaşılamayan ilahi bir düzenin giz perdesi arkasına saklar ve salak saçma laflara inanırsınız. Gerçeği göremezsiniz. Bu masonlarla, bu lcüfercilerle nasıl uğraşılır dersiniz. halbuki o adam, şirketleri olan bir para babası. bu kadar basit. kafanızı safsatalarla doldurmayın.

    Gerçekten ekonomi nasıl işliyor buna bakın. Siyaset kuramı kitapları okuyun.
    Ekonomi teorilerine bakın. Korkmayın amk. Kabalcıların gibtirtaktan safsatalarla dolu kitaplarıyla kafa yoracağınıza açın iktisat teorilerini kurcalayın. Oyun Teorisi nedir ona bakın. Toplum sözleşmecilerini kurcalayın. MArx'a bakın korkmayın. Eleştirel olun.

    MAL OLMAYIN. MiSTiK MiSTiK KONUŞAN HER gibKAFALININ PEŞiNE DÜŞMEYiN. DÜNYADA OLANLARI ANLAMAK iÇiN HURAFELERi DiNLEMEYiN.

    (Kuramsal konularda öneri isteyen (isim, kitap vs.) özelden yazsın)
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster