vatan sevdasıyla yandın. Dilinde vatan, kalbinde Allah ve aklında boynu bükük sevdan vardı. Hep arkandan faşist dediler, ırkçı dediler, bazen şeriatçı bazen laik dediler. Kimse anlamamıştı seni başı bozuk serseri dediler. Senin derdin ise Türk-islam Davasına hizmetti.Ölene kadar ülküdaşım, biliyorum son damla kana kadar. Vatan için sokaklara döküldün bunlar mafya dediler. Darağaçlarına yürüdün kıymetini bilmediler. Yıllardır verdiğin kavgadan dolayı okuyamadın cahil dediler. Zaman geçti oturdun ocağına demledin çayını, yaktın sigaranı kitaplara sarıldın bu seferde etkisizsiniz dediler, Peygamber Ocağımızı kahvehane bildiler. Halbuki ne güzel pişiyordun sen, okuyup hizmet edecektin vatanına. Belki bir öğretmen olacaktın Kutlu Turan Ülkesinde anlamadılar, bilmediler.Sen her şeye rağmen şahsına önem vermiyordun, yoktu ki içinde benlik hevesi davam diyordun, DAVAM.Davam Allah davası yılmak yok diyordun. Hizmet için yaşıyordun davana hizmeti en büyük nimet sayıyordun. Aşık olduğun zaman daha bir suskun oluyordun sanki, yemeden içmeden kesiliyor çayla sigarayı artıyordun. Ocakta piştiğin içinde farkın vardı senin, haya ediyordun o saf ve temiz sevdadan. Edebindendi sevdiğinle konuşamaman, gözlerine bakamaman, ellerini tutamaman. Zaten aklına bunlardan fazlası gelmezdi ama tek korktuğun şeydi sevdanın ortaya çıkması biliyorum.Hem sen yüzü güzeli sevmezsin ülküdaşım dini güzeledir senin sevdan, ahlakı güzele.Bir hayalinde yiğit Bozkurtların , güzel Asenaların babası olmaktı.Çektiğin dumanlarda bunları da düşlerdin bazıları. Dedim ya önce Allah rızası, sonra vatan sevdası belki çok sonra aşkın sofrası.