Zorlu bir dönem geciriyordum yine. Patronu arayip kibarca isten ayrildigimi söyledim. Nedenini sordu ailevi mesele diyip kapattim. Hakan ile bulustum. Ona gördügüm rüyalari anlattim. Kanka sen ciddimisin diye sordu.
Elbette ciddiyim olum. Kolyeyi birakalim yerine nolursun dedim. Belki inanmazsin ama bende 3 gündür sana anlattigim rüyayi görüyorum dedi. Yerde 9 adet dis var sonra dislerin üzerine büyük bir parca düsüyor. O an özgür oluyorum. Zengin oluyorum dedi.

Cok tuhaf seyler vardi. Hissediyordum. Hakani kolyeyi koymasi icin ikna edemedim. Ama aradan gecen günler icinde ajlan ile cok yakinlastik. Duygusal anlamda yani.

Sürekli mesajlasiyor sohbet ediyorduk. 2 hafta sonra bulusma karari aldik. Bulusacagimiz cafeyi ajlan secti. Gözlerden uzak olmak icin olsa gerekki cok sapa bi yerde kimselerin fazla ugramadigi bi mekani secmisti. Ben ondan önce gidip cafede cayimi yudumlayarak bekliyordum.
iste karsidan geliyor saclarini sallayarak. Cidden beni kendine hayran birakan tek kizdi bu. Beline kadar uzun siyah saclari. Siyah gözleri. Ve kücük gamzeleri...
Cok sirin ve alimli. Insani kendine hemen bagliyor.
Bana dogru yürürken hayal ettim de, sanki nikahli esim geliyor gibi. O derece yakin hissediyorum.
Geldi tokalastik, oturdu. Gülümseyerek bana bakiyor.
Utaniyor belliki konusmaya. Cok gülümsüyordu bu kiz.

Sohbete basladik ama sohbet esnasinda gözüme bisey carpti. Ajlanin boynunda bir hac kolyesi vardi. Hemde hakanin buldugu haclardan..