+17
-2
Özgüven, çağımızda lafı çıkarılmış bir kavramdır. Özgüvenden esas kasıt, kendinden ve yapacaklarından emin olmak ve gereksiz korkularından arınmış olmaktır. insanların "özgüvensiz" olmasının çeşitli sebepleri vardır, her ne kadar aile yapısından bahsedilse de bu sadece kişinin ailesiyle birlikte kaldığı süreç için kısmen geçerlidir. Sonuçta kavram "Kendinden" emin olmakla, iç dünya ile alakalıdır, dış dünyanın buna etkisi kişinin dış dünyayı umursadığı kadardır. Buna insanlar "değer vermek"te diyebiliyorlar, ama o daha başka bir kavram.
Dış dünyayı (çevreni, aileni, okuldaki egoist kişileri) umursamak kişinin zihnine çocukluğundan beri saçma TV dizileri, saçma TV dizilerine mağruz kalmış önemsenen yakın üstün -her ilişkide üstün olan bir kişi vardır- arkadaş gibi etmenlerle pompalanan "zorundalık" hissi yaratan şeylere bağlıdır.
Zorundalık hissi, kişinin korkutulmasıyla oluşur. "Paran olmazsa aç kalırsın, herkes seni ezer!" cümlesinin altında yatan mesaj: "Parasız kalmaktan Kork!"tur;
"Kavga edersen her tarafın yaralnır ve çok acıtır!" cümlesinin altında da "Kavga etmekten Kork!" yatar. Gün içerisinde bu ve buna benzer bir sürü mesaja maruz kalırız, hiç farkında olmazsınız ama Bu da kişinin bazı şeylerden kaçmasına, korkmasına, yapabilecekken (yada yapamasa bile çok şey değiştirebilecekken) zihninde yaratılan zorundalık hissinin getirdiği korkuyla kaçar, yalan söyler, erteler, erteler ve erteler. Bunların neticesinde de toplumda "ezik" diye tabir edilen kişi ortaya çıkar.
Korku, kapitalizmden önce işe yarar bir şeydi. insanlara sınırlarını gösterir ve gücü tükendiği zaman ona güç verirdi. Ama şimdi insanları yönlendirmek, aptal ve marka bağımlısı (toplumda "popüler" diye anılan kişiler kafanızda nasıl canlanıyor?) tüketen toplum modeline uydurmak için araç olarak kullanılıyor (Bu, gerçeğin sadece bir kısmı ama bu konu için yeterli olanı).
Yönlendirildiğiniz de, siz yönlendirildiğinizi anlamazsınız, sadece yönlendirildiğiniz konu üzerinde dayanılmaz bir çekim oluşur ve siz ona karşı koymazsanız o his sizi etkisi altına alır ve size yaptırır.
Özgüven dediğimiz şey yukarıdaki yazdığım şeylerin neticesinde ortaya çıkmış bir kavramdır. Eğer yukarıdaki yazdıklarımı iyi anladıysanız ve gerekli şeylere karşı önleminizi alırsanız -Karşı koyarsanız- emin olun gerçek özgüveni kazanmış olursunuz. Bu konu hakkında yazılmış makalelerin hemen hemen hepsi insanları (az veya çok) egoist özellik kazandırmaya, temeldeki sorunların halen barınmasına devam etmesini sağlayarak sadece görüntüde değiştirir. Kişi özgüvenli olduğunu sanar ama aslında egoisttir ve altından kalkamayacağı -kendinden emin olmadığı halde deli cesaretiyle hareket ederek- işlere girerek kendini zor durumlara sokarak (egosundan dolayı pek bir şey de öğrenemeyerek) büyük bir pgibolojik hasarla çıkar ve bu olaylar devam ettikçe sonu depresyona kadar gidebilir.
Kişi, önceki tecrübelerinden (denemelerinden) ve hislerinden yararlanarak kendinden emin olduğunda ve sınırlarını da bildiğinde inanılmaz ilerlemeler katedebilir. Bu kişiler (karakteristik özelliklerine göre değişme göstererek) toplumda, iyi, korkusuz, sınırlarını bilen ve kendinden emin kişiler olarak bilinir.
