nurhan abiyle el sıkışıp anlaşmamızı sağlamlaştırdık. nurhan abi bana bir borç seneti imzalatacağını söyledi. eğer o borç 8 aydan önce biterse o zamanda gidebilirdim. bitmezse daha da kalabilirdim. birer sigara daha içtikten sonra

-halidaki çiçeğide al git bugün eve. yarın artık pekekentliğe başlıyorsun. çiçeğin artık gelmesine gerek yok.

-tamam abi.

diyerek masada oturan çiçeğin yanına gittim.

-hadi gidiyoruz çiçek.

-noldu halidaki anlatacak mısın ?

-hadi giderken anlatırım.

çiçek eşyalarını aldı ve nurhan abiye bir kafa selamı çakarak mekandan çıktık. çıkarken tayfun abi " hayırdır halidaki erken gidiyorsun" dedi imalı imalı. "evet abi yarın görüşürüz" dedim. taksi çağırıp evimize gittik. yolda çiçeğe olan biteni anlattım. mutluluktan kalbi içerde ters döndü resmen. eve varıp evde üzerimize düzgün bir şeyler giyip biraz yürüyüşe çıktık el ele. yol boyunca hayaller kurduk liseli aşıklar gibi. dönüşte bir şeyler atıştırıp evin yolunu tuttuk.