artık selvi abla bana soğuk tavırlarından dolayı gözümdeki değerini yitiriyor, anna herşeye rağmen gözümde daha değerli bir hale geliyordu. o sabah gidip bişeyler aldım kahvaltılık. kokuşmuş cesetler eşliğinde tek kişilik yatağın üzerine oturduk hepimiz. beli kırık rehineninde karnını doyurmaya ihtiyacı vardı. hep beraber mutlu mutlu kahvaltımızı yaptık. ellerimle belini kırdığım rehineye ballar kaymaklar yedirdim. anna arada kıskanıp beni cimcikledi. gülerek annayada bal yedirdim. selvi ablayada reçel sürdüm ve uzattım. kafasını geri çevirdi. sinirlerim iyice yıpranmıştı. mutlu mesut kahvaltımızı yaparken bunları yapmak zorunda mısın dedi selvi ablaya. cevap bile vermedi. sinirle tepside duran çatalı alıp yatağa sapladım. rehine bağırmaya başladı, yanlışlıkla rehineye saplamışım. ama gurur yaptığımdan onuda giblemedim. çatalı saplandığı yerde bırakıp ceketimi alıp dışarı çıktım. çıkarkende annaya buralar sana emanet dedim. peki aşkım dedi. bunu alnından öptüm.