*
derken cemil usta geldi.
hayatımız boyunca ne ben ne de emrah hiç küsmemiştik cemil usta'ya.
ama dedim ya bu seferki ağır gelmişti emrah'a.
cemil usta gelince yerinden kalkmaya yeltendi emrah.
-dur. diyerek tuttum kolundan.
-yer vericem amk. dedi sessizce
öyle diyince bıraktım haliyle.
emrah dediği gibi cemil ustaya yer vermişti ama kendine yeni bir tabure çekmemişti.
ben gelmeden önce yaptığı işi yapmaya devam etti.
derken bizim 2 oralet geldi.
cemil usta önce tepkisiz kaldı, bir süre sonra "tipini gibtiklerim" dercesine güldü.
ikimizde içmedik, kaldı oraletler sadece ortama renk katmakla öyle.
-hadi gidin artık, geç oldu ben kaparım dükkanı. dedi cemil usta
emrah cevap vermeden elindeki işi bırakıp üzerini değiştirmeye içeri gitti.
çok üzülmüştüm ama yapacak bir şey yoktu,
5 dk kadar sonra emrah geldi.
cemil usta'nın suratına bile bakmadan
-iyi akşamlar usta. dedi
-buraya gel. dedi cemil usta oturduğu yerden.
emrah ikiletmeden cemil ustanın yanına geldi ve durdu.
yere bakıyordu.
cemil usta ağır ağır ayağa kalktı.
-babalar evlatlarına vurunca evlatlar babalarına küsmezler evlat. dedi cemil usta.
-peki babalar evlatlarına küser mi usta. dedi emrah gamzeyi kastederek.
cemil usta ne diyeceğini bilemedi.
emrah kendi konusunu açmamış lafı gamzeye getirmişti.
bi süre ikisi de sustu.
-eyvallah emrah. dedi cemil usta
bu lafa bozulmuştu cemil usta.
elimden hiç bir şey gelmeden öylece beklemek zoruma gidiyordu.
önce cemil usta döndü ve içeri girdi.
emrah bir süre kaldı öyle.
o an mevzuyu uzatmanın alemi yoktu.
bilirdim ki ikisi de keçi gibi inatçıydı.
ikisinin de azcık düşünmeye ihtiyacı vardı.
cemil usta daha kızının şokunu atlatmadan bir de üzerine emrah'ın atarı binmişti.
-hadi abi. diyerek kolundan tuttum emrah'ı.
benle beraber arabaya bindi.
mahalleye doğru gidiyordum.
"belki parka gider laflarız biraz" diye geçirdim içimden.
-işin var mı. dedi emrah.
aslında eylül'ün yanına gidecektim ama
-yok abi. dedim
-sahile gidelim mi. dedi
belli ki konuşmaya ihtiyacı vardı.
-olur abi. dedim
yol boyunca hiç konuşmadık.
sahile geldik.
arabayı park edip indik.
bir sürü boş bank vardı ama ayaklarımız bizi dün oturduğumuz kayığa zütürdü.
bıraktığımız gibi duruyordu.
atladık içine.
hava soğuktu ama orda olmak iyi gelmişti bize.