işler erken bitti geri döndüm.. devam ediyorum.

Bostanlı sahilde yol alıyoruz. Saat sabah 8.15. Hava o kadar güneşli ki sanarsın ilk bahar.. Taylan aptal aptal gülüyor. "Ne gülüyosun bin"
+"Kanka ben aşık oldum bi kız bu kadar güzel gülebilir mi?"
-"Ya taylan ananın kara amı bilader yettin canıma ya. Bir insan günde 4 kere aşık olur mu yaa."
+"Bilader çok güzel gülmüyor mu sence de.?"
-" Evet çok güzel gülüyor... "
+"Bunların aklını almamız lazım."
-"Oğlum bırak biz almayalım, isterlerse onlar verirler zaten.."

Korkulan olmuş taylan 38. saniyeyi 39 a bağlayan arada romantiğe bağlamıştı. Ben de her zamanki gibi " Yok yeaaaa" kafasındayım.. (ama içim kıpır kıpır.) Evet kız çok hoşuma gitti, ama ben rakı masasından sonra sabaha kadar çtonk eden malafatın etkisine yoruyorum.. Yol akıyor gidiyor. Pencereler açık, sigaralar yakılmış..

Ufak tefek mesaj trafikleri esnasında o 17 yaş heyecanı devam etti. Ben ona daha önce yazdığım şeyleri atıyorum, o bana hikayesini anlatıyor.. internet paketi bitmiş sms atıyoruz birbirimize. Liseliler bilmez o 5000 sms günlerini. Mesajı atardın, 3 metin mesajını tek seferde geçmeyeyim mms gitmesin kontür yok.. Çaldır kapatlar. Güzeldi o dönemler de ne alaka dıbınakoyayım. Bu hissiyat ne ola ki. "Yaşa be oğluuuuummmm " dedim.

Aradan zaman geçti ve o iki kere esmer olan kadın bana öyle bir mesaj attı ki whatsapptan. dıbınakoyayım aşşağı iniyorum iniyorum bitmiyor. Mesajın sonu masanın altından çıkacak o kadar uzun.. Mesajı okudum, elimi ayağımı nereye koyacağımı bilemedim. Yüksek bir kayalıktan gözlerimi kapatıp denize atladığımdaki hissiyat. Ya da gözlerim kapalı, suyun dibine yatmışım sırt üstü.. O hissiyatlara benzetilebilir. Bu kadar güzel baharat kokan, Paylaştığı sigaraya tat veren, rakıma buz koyan iki kere esmer kadın bana, beni benden daha iyi anlatmıştı. Bir sonraki part attığı mesajı paylaşacağım..