reinhard heydrich

Nazi Almanyasının yükselen yıldızı ve en korkulan SS subayıydı. SS führeri Heinrich Himler'in bile kendisinden çekindiği söylenirdi. Çoğu çevrelerde istikbalde Hitler'in yerine aday olabileceği konuşulur, dingin karizması etrafına saygıyla karışık mutlak bir korku yayardı. 2 metreyi aşkın boyu, buz mavisi gözleri, eskrim şampiyonlukarı dahil sporcu geçmişi Nazi Almanya'sında kendisini bir efsane yapmıştı. Gizli polis (Gestapo) ve istihbarat güvenlik (SD) başkanlıkları gibi görevlerde inanılmaz başarılar sergileyerek sivrildi. Führer, 1942 yılında kendisini bölgeyi düzene sokması için sorunlu bi yer olan Çekoslavakya'ya genel vali olarak atadı...
Yine tarihin karmaşık gizemlerinden birinin yaşanacağı sahne işte burasıydı. SS'in en gözde subayı 22 mayıs 1942'de yazlık villasından Prag'a doğru hareketlendi. Kendisine olan aşırı güveni nedeniyle koruma kullanmazdı. Mercedes marka arabasını Klein adlı şöförü kullanmaktaydı. ingilizler tarafından eğitilen ve paraşütle bölgeye indirilen 2 çek direniş subayı arabanın en yavaş geçebileceği yerde pusuyu atmış beklemekteydi...
Araç köşeye geldiğinde yola fırlayan subaylar ateş etmeye hazırlandılar. Fakat ellerindeki ingiliz malı sten otomatik silahları tutukluk yaptı. Ateş edemeden öylece kaldılar. Araba yanlarından geçip giderken. Tarihin garip anlarından biri yaşandı Reinhard Heydrich araçta ayağa kalktı. Belinden silahını çekti ve şöföre geri dönmesini emretti. Araç geri geri gelirken anlaşılmaz bir cesaret ve tutku içindeki dev SS, suikastçilerine kurşun yağdırmaya başladı. Arka planda duran 2. Çek subayı elindeki bomba çantasını araca doğru fırlattı. fakat pekte başarılı olmamıştı. Aracın yanına düşen bomba Heydrich'e böğründen küçük bir yara verirken beri yandan Mercedes otomobilin lüks döşeme ve koltuklarına hasar verdi. Mercedesin rahat ve konforlu koltukları "at kılından" yapılmıştı!...
Suikastçiler olay yerinden kaçmayı başardılar. yaşayacak bir günleri daha vardı. Ta ki kıstırıldıkları kilisede ele geçip öldürülene kadar. Heydrich'se silahını kılıfına koydu, hafif yaralıydı. Şöförüne gülerek üsse dönmesini emretti...
Aradan bir kaç gün geçti ve Heydrich şiddetli ağrılarla hastaneye yatırıldı. Döşemeden fırlayan " Bir at kılı" yarasının enfeksiyon kapmasına neden olmuştu. Savaşın, bombaların, kılıçların, amansız düşmanların öldüremediği Almanya'nın en gözde, en savaşçı, en cesur subayı, bir kaç gün daha hastanede ölümle pençeleştikten sona teslim oldu. Kendisine Almanya'da daha önce eşi benzeri görülmeyen bir cenaze töreni düzenlendi...
Reinhard Heydrich savaşın sonuna dek yaşasaydı neler olurdu, ne gibi değişiklikler yaşanabilirdi bunu elbette ki asla bilemiyeceğiz. Bazen "bir at kılı" bile yazgıları, dünyaları, hayatları değiştirebiliyor. Sadece bunu artık biliyoruz. Ve sanırım hep aklımızda tutmalıyız... !
Saygılar, esenlikler dilerim...

DiP NOT: @3'ün de dediği gibi;
Nazi'lerin Heydrich'in öldürüldüğü Lidice köyüne karşı öfkesi korkunç oldu. 16 yaşından büyük tüm erkekler öldürüldü, Kadın ve çocuklar Ravensbruck toplama kampına gönderildi. Ve köy, Roma'nın Kartaca'ya uyguladığından beri tarihte görülmemiş şekilde haritadan silindi. Burada yapılan bir benzetme değildir. Bütün binalar buldozerlerle yıkıldı, yollar düzleştirildi, Lidice ismi haritalardan çıkarıldı. Çek halkı, Heyrich'in öldürülmesini çok ağır ödedi. Savaşın sonunda bütün Lidice halkından sadece 6 kişi hayatta kalmıştı!...