/i/Televizyon

Sözlüğün renkli altincisi.
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +37 -8
    hülya avşar - hep bel altı konuşmaları ile gündemde

    hiç ayarı, sınırı yok! iki yıl önce iki yarışmada birden jüri üyesiydi ve magazin programlarında adı gündemden hiç düşmüyordu. şimdilerde sadece kendi adını taşıyan şovuyla haftada bir gece ekranlarda yer alıyor. siyah giymenin zorunlu olduğu programda sık sık bel altı sorulara başvuruyor ve sohbet ettiği kişileri genellikle aşk/ciks içerikli sorularıyla köşeye sıkıştırarak ilgi çekmeye çalışıyor. çıplak sesi oldukça kötü olan bu şahıs bir de şarkıcı diye geçiniyor. makyajsız görmek istemezsiniz.

    okan bayülgen
    onu ekranların asi çocuğu olarak ilk pazarladıklarında ne hesap vereceği kimse vardı, ne de sözünü sakınacak bir konumu. fütursuzca sergilediği agresif tavırları, hiçbir şeye sahip olmadığı dönemlerde seyircilere sıcak ve samimi gelirken, medyada güç ve söz sahibi olduğu bugünlerde aynı tavırlar birçok kişinin gözüne batıyor ve itici geliyor. negatif ve rahatsız edici.

    nurgül yeşilçay
    “ikinci bahar”da tanımıştık onu. sonra “asmalı konak” günleri geldi, sürekli milletin gözüne gözüne sokuldu. ama hâlâ üzerine oturan, oyunculuğu olduğunu ispatlayacak bir filmini ya da dizisini görmedik. bu bekleyiş onu o kadar mutsuz etmişe benziyor ki, canlandırdığı karakterlerin de kendisi gibi ne yüzü gülmüyor. fazlası ile bıktırdı.

    ibrahim sadri- şiir niyetine haberler
    Onu hülyalı hülyalı okuduğu şiirlerle tanımıştık. sonra bir baktık, atv’nin sabah haberlerini sunuyor. “ben şunu yaparken” diye başlayıp “sen de bunu yapıyordun” minvalinde ilerleyen şiirler dinlemeye alışkın olanlar için şaşırtıcı bir mecraydı haber bültenleri. hele ki tekdüze seslendiriliyorsa...

    sema çelebi
    sema çelebi, malesef 10 yıldır ekranları kirletiyor. amerika’dan ithal ettiği ıstakozlarla sosyete dünyasında sakin sakin yaşarken birdenbire televizyon kameralarıyla tanışan çelebi’yi tutabilene aşk olsun! yemek yarışmalarında yarıştı, “ben buradan atlarım” diyerek tramplene çıktı, “buzda dans” eden tuğba ekinci ile atıştı. Yetmedi; ünlüler dünyasında kim tarz, kim değil karar verdi, magazin programlarında her konuda bir fikri olduğunu cümle âleme ispatladı.

    tuğba ekinci
    “buzda dans” yarışmalarında kaymaktan, canlı şarkı söylemeye kadar beceremediği ne varsa, kendisine laf söyleyenlere kendini savunmak yerine karşısındakine saydırmaya bir başlıyor, pir başlıyor.

    canan karatay - hepiniz obez olacaksınız!
    kendi adını verdiği diyetiyle hafızalara kazınan profesör doktor, gün geçmiyor ki bir tv progrdıbına katılmasın ve ne kadar yanlış beslendiğimiz gerçeğini azarlaya azarlaya kafalarımıza çakmasın. Onun gözünde hepimiz obez adayıyız ve sonumuz hiç de hayra alamet değil.

    ebru baki - oflaya puflaya sunuyor
    cnn türk’te parametre’yi sunuyor. sorduğu soruların cevabını almayı neredeyse unutuyor. canlı yayında oflayıp pufluyor, durup dururken gülüyor... ruh sağlığı yerinde değil gibi. diksiyonu ve kelimeleri telaffuzu çileden çıkarıyor.

    nevşin mengü - atarlı haber bülteni
    tipi yeterince itici değilmiş gibi, sadece diliyle değil elleriyle de konuşan haber spikeri. elindeki haberi sunmaktan ziyade adeta onunla savaşıyor. sürekli bir atarlanma halinde. her bakışıyla befret saçıyor. zaten anne ve babasının torpiliyle kanalda çalıştığını herkes biliyor.
    ···
   tümünü göster