/i/Siyaset

Saygı Çerçevesinde Özgür Siyaset Platformu
  1. 1.
    +1
    peki canım kardeşim. o zaman gel biz o son satırdaki "sosyalist"i "sol"cu yapalım. şimdi lenin de müslümanlarla işbirliği yaptığı gerekçesiyle "solcu" veya "ilerici"liğini kaybediyor, öyle mi? sovyet devriminin tarihsel bir ilerleme olduğuna dair bilimsel gerçeklik, işe müslümanlık girince bir anda "gerici" oluveriyor değil mi? pek alıngan bir alevisin galiba. her türlü "spiritüel dogma"ya karşı birisi olarak, kimin "solcu" olup olmayacağına karar veren bir dogmatik mekanizma olarak kendini konumlandırman, gerekçelendirmelerini de yine hdp'nin "alevilik" tarzı dogmatik sistemlere yaptığı saldırılar üzerinden temellendirmen de biraz ironik değil mi? demek istediğim, düşünce ürettiğin kelimeler bile sistemden, kültürden aldığın şeyler. "ben kesinkes dogmatik değilim" tarzı bir açıklamanın kendisi "dogmatik"tir. bazı dogmatik yanlarımız olduğunun önkabulü eşliğinde, şimdi de sıraladığın eleştirileri yanıtlayayım kendi açımdan, bir hdp seçmeni olarak.

    bir kere öcalan'ın "kadın hakları"ndan bihaber olduğunu iddia etmen ekstra komik. eğer zahmet edip de bir iki satır okusaydın, kendisinin foucault'un çözümlemelerinden ne kadar etkilendiğinin, hatta kopya ettiğinin farkına varırdın. biyoiktidar, evlilik, cinsiyet ahlakı tarzı konularda bolca kelam etmiş bir adam. kadının özgürleşmesi yönünde de zaten sistemin elverdiği koşullarda adım atmaya çalışan bir adam. mesela sen "eşbaşkanlık" meselesinin fikir babasının, ypj- yjastar tarzı örgütlenmelerin kurucusunun, kürt kadınlarının her kademesinde aktif olarak görev aldığı bir hareketin ideologunun "kadın haklarından" bihaber olmadığını iddia ediyorsun öyle mi? gerçekten, sana da biraz komik gelmiyor mu savların?

    gelelim "şeriatçı üyeler", "4+4+4 eğitim sistemi", "kutlu doğumda kadınların ayrı oturması" üzerine temellendirmeye çalıştığın "gericilik" eleştirisine. öncelikle bir oluşum içerisinde "şeriatçı" üyelerin bulunması o oluşumun "ilerici" bir nosyon sahibi olmasına engel teşkil etmez. yine bolşevik devrimi üzerine temellendirmek isabetli olacaktır bu savı. yukarıda bahsettiğim gibi bolşevik hareketin içerisinde de "müslümanlar, şeriatçılar" bulunuyordu fakat bu bolşevik hareketin bilimsel manada ilerici bir değişim sağladı gerçeğini değiştirmiyor. ha eğer bolşeviklerin "ilerici bir devrim yapmadığını" söylüyorsan -ki çarlıktan her anlamda daha ilericidir tartışmaya mahal yok- kendi "gericilik" ve "ilericilik" kavramlarını tam olarak hangi temele dayandırıyorsun, "sünni olmamaya" mı? kaldı ki hdp'de en fazla muhafazakar-liberal düşünce sahibi olan insanlar var, birinin bile "demokrasi" dışında bir vurgu yaptığını görmedim, buna altan tan dahildir. sonuç olarak savın da oldukça temelsiz ve bilimdışı olduğunu söylemek durumundayım. aynı şekilde, kürt kadınının bariz kazanımları ortadayken kutlu doğum haftasında kadın ve erkeklerin ayrı oturtulmasından yola çıkarak bu kazanımları yok sayman da acayip. bunu siyasi bir manevra olarak -tıpkı lenin'in yaptığı gibi- algılamak yerine, ypj-yjastar'ı, eşbaşkanları, diyarbakır nevruz'unda sahnenin en önünde açılan lgbt ve mor bayrakları toptan yok sayman -diyarbakır dediğim yer de hizbullah'ın bir zamanlar kadınlara açık giyindikleri gerekçesiyle sokak ortasında kezzap attığı yer hani.- https://youtu.be/TgmUrLHmE7k?t=4s (bahsi geçen bayraklar) de keza saçmalık. kürtlerin devlet tarafından feodal çürümüşlüğe bırakılmasından, kadınların eşbaşkan olduğu, lgbt'yle omuz omuza verildiği, kadın sığınma evleri açıldığı bir atmosfere gidişe "tümden gerici" olarak yapılan bir nitelemede ben olsa olsa kasıt ararım, kusura bakma.

    sadece aleviler üzerinden yapılan bir anlamlandırma yanlış sonuçlar doğuracaktır şu "alevi düşmanlığı" meselesinde. senin söylediğin "islam kardeşliği" sadece alevilerin katlinde değil, süryanilerin, ermenilerin ve yezidilerin katledilmesinde de büyük pay sahibidir ve ne yazık ki geçmişte kürtler de bu katliamlarda sorumlular olarak öne çıkmışlardır. fakat hdp'nin tutumu burada değerlidir. muhafazakar olarak görülen ahmet türk bile, çıkıp "ermenilerden, süryanilerden ve yezidilerden" özür diliyor ve kürtlerin geçmişteki hatalarından dolayı pişmanlığını ifade ediyorsa bu "islam kardeşliği"yle o "islam kardeşliği" aynı şeyler değildir. o islam kardeşliği, "sünnilik" temelinde şekilleniyordu, onun mirasçısı olarak suçladığın hdp ise bu seçimlere alevi kotasıyla girme kararı aldı -ki halihazırda da alevi milletvekillerinin sayısı da oransal olarak oldukça yüksektir.- süryani bir büyükşehir belediyesi eşbaşkanına hatta milletvekiline sahip. mezhepçilik ve gericilikle suçladığın aynı hareket, ezidilere yardım elini uzatan, ezidi sorununu kamuoyuna taşıyan tek hareket olma özelliğini de taşıyor. senden ricam, artık bu alevici ve irrasyonel hezeyanları bir kenara bırakman. dediklerinin aksi istikametinde zuhur bulmuş milyonlarca örnek varken, tek bir politik manevra üzerinden hdp'yi "mutlak gerici" olmakla suçlaman gerçekten üzücü, hatta acı verici.

    4+4+4 meselesinde ise sanki bu "tüm partinin ortak hareketiymiş" gibi bir tespitin var. fakat sadece idris baluken ve sırrı sakık bu önergenin lehine oy vermişler. bu da yine, zekice kurgulanmış politik bir manevradır, muhafazakar kitleye yönelik bir harekettir, aleyhte oy veren 30 küsür milletvekilinin üzerinden değil de lehte oy veren 2 milletvekilinin üzerinden yapılan "gerici" yaftalaması olsa olsa komiktir, bilim ve akıldışıdır.

    aslında "tek adam" meselesinin gerekliliğine de değinecektim de. halihazırda "tek adamlığı" eleştirmemişsin, tek adamlı bir partiyi eleştirme hakkının varlığını belirtmişsin. buna da değinebiliriz tartışma ileriye taşınırsa.

    selametle.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      takmışsın bir lenin gidiyorsun. kime gerici demişim tekrar okuyup bir bak. konu lenin falan değil, kendi kendine gelin güvey oluyorsun. alevileri savunmamın sebebi ise, kitle olarak onlara oynayan partinin omurgasızlığını gösterme isteğimdir. burada spiritüel dogmalara karşıyım demem alevi kelimesini kendime yasaklamam anldıbına gelmiyor. yazının içerisinden cımbızla birkaç kelimeyi alıp da birleştirmek ve söylenmeyen şeyleri söyleniyor gibi göstermek tipik çarpıtma hareketleridir. tartışmanın da adabı olur. düzgün okuyup, doğru anladığına emin olduğunda cevap ver.
      öcalan'ın ağzından dinledik, "estetik şeyleri çok farklı" olduğu için yüzüne bile bakmadığı kadınların varlığından bahsediyordu. gerçi pervin buldan'ı pek bir beğeniyor ya neyse. zihnen boşanıyor kadınlar o cazibesinden ötürü. müthiş. yahu sizin içinizden çıkmış şemdin sakık'ın yazdıkları ortada, selim çürükkaya'nın yazdıkları ortada. neyse ama onlar da sallıyordur tabii.
      bu arada aynen, her alanda kadına büyük değer verilir parti içerisinde. öyle ki ismail özdemir, selahattin ediş, habib öner isimli üç kişinin milletvekili aday adaylığı başvurusu genel merkez tarafından kabul edildi. bu üç kişinin ortak noktası ise iki eşli olması. neyse gerçi yine birkaç kişiden söz ediyoruz, bunda ne var ki? seçilmezler, olur biter. burada görmemiz gereken demokrasinin varlığı değil mi? hehe. hayır, uğruna güzellemeler yapılan said nursi'nin de ne olduğu ortada, kadınlara olan yaklaşımı açık ve net. "siyasi manevra" oluyor o zaman da. tartıştığımız şey oldukça komik.
      yani her olumsuz gözüken politikayı "siyasi manevra" olarak algılayıp kadın ve lgbt haklarıyla alakalı girişimleri ise samimi görmen sence de çelişki değil midir?
      bu arada şöyle bir cümle kurmuşsun: "birinin bile "demokrasi" dışında bir vurgu yaptığını görmedim, buna altan tan dahildir."
      http://haber.sol.org.tr/d...dan-yorumsuz-haberi-42415
      http://haber.sol.org.tr/k...a-konusamadi-haberi-37046
      http://www.radikal.com.tr...ir_ortadogu_lazim-1130709
      neyse uzar gider. tabii ki kendi fikridir, bazı demeçlerinde oldukça orta yolcu olduğunu da göstermeye çalışmış, lakin önemli değil, bu da alt tarafı partideki bir kişi ne de olsa.
      "ezidilere yardım elini uzatan, ezidi sorununu kamuoyuna taşıyan tek hareket olma özelliğini de taşıyor. senden ricam, artık bu alevici ve irrasyonel hezeyanları bir kenara bırakman." demişsin.
      ben aynı şeyleri aslında hdp'lilere söylüyorum işte, sorunum da bu partiyle alakalı. alevilere oynamalarının ne kadar omurgasız bir hareket olduğunu belirtmeye çalışıyorum. alevileri kullanan ben değilim, ben kendi çapında eleştirde bulunan birisiyim, aynı diğer partileri eleştirdiğim gibi. misal, içinizden çıkma ahmet türk ağa dersimlilere resmen hakaret etmişti. neden? kendi siyasi hareketini desteklemedikleri için. tabii bir de öso meselesi var ki hiç girmeyelim ona, içinden çıkılmaz.
      dediğim gibi her türlü olumsuz gözüken hareket "siyasi manevra" ancak batı'nın hoşuna gidebilecek konular ise samimiyet içeren eylemler sana göre. bu denli koyu hdp'li ile, ki herhangi bir partili için de aynısını söyleyebilirim, konuşmak epey zor. nitekim tartışmanın da ne denli kısır geçtiği ortada.
      öcalan'a sorgusuz sualsiz neredeyse biat edebilecek kadar kendinden geçen, muhakeme yeteneğini yitiren kitleye şu yazı da iyi gider kanımca (bu konuştuğumuz konunun biraz dışında yalnız. ekstra olsun bu. beğenmiştim yazıyı): http://anarsi.info/metinler/36-anarsi/295-bir-mektup
      Tümünü Göster
      ···
    2. 2.
      0
      tahmin ettiğim, klagib argümanlarla gelmişsin yine. tartışma kısır döngüye girdi. dediğim gibi herhangi bir fanatikle bir konu tartışmanın anlamı yoktur, zira sonuca ulaşılamayacak amaçsız bir tartışma olur bu. hala sol diyorsun, sol içerisindeki alevicilik diyorsun, bir de bana alevici diyorsun, komik. benim dert edindiğim konuyu alıp bana satıyorsun. nasıl bir mantıktır anlamış değilim. aleviler ilericidir gibi bir sonuç çıkarıyorsun misal yazdıklarımdan. hdp'nin alevilerin üzerine sık sık oynamasının nasıl bir omurgasızlık olduğunu anlatmaya çalışmamdan ötürü neredeyse mezhepçi ilan ettin, bir de üstüne esadçı olduk. kin, nefretten bahsediyorsun ancak yazılanlara bakılırsa nefretten güç alan sensin. karşımda sanki bir akp'li var. öylesine kör, öylesine karşısındakini etiketleyici. nitekim yazmadığım, ima dahi etmediğim şeyleri alıp karşı argüman olarak yazmaya devam ediyorsun. dediğim gibi tartışma adabından uzaklaşıyorsun sık sık. son olarak bir soru dikkatimi çekti.
      "saydığım tüm bu atılımları kadınların kazandığı bir hak olarak, bir "ilerleme" olarak görmüyor musun? "
      hayır görmüyorum. nasıl ki sen belli birtakım şeyleri "siyasi manevra" olarak görüyorsan ben de tüm bu atılımları aynı şekilde değerlendiriyorum, bu kadar basit.
      bu arada benim senle ve senin kitlenle zaten ortak bir noktada buluşma gibi bir düşüncem yok. "kararsız" seçmenin gözünü biraz olsun açık tutması gerektiğini, basının poh pohlamalarına gelmemesi gerektiğini söylemeye çalışıyorum. yoksa koyu bir hdp'li ile tartışılamayacağını, olumsuz bir eleştiride direkt birçok suçlamaya maruz kalınabileceğini yaşayıp çokça deneyimlemiştim. bu yüzden sıkıntı yok.
      ···
    3. 3.
      0
      " fakat 5.3 nolu entrynde, hdp'yi "alevi karşıtı" olduğu için gerici olarak konumlandırdığını iddia ediyorsun. garip tabii... neyse. "
      demişsin. 5.3 no'lu entry'e baktım. ne yazmışım... "bir yanda alevilerden oy isterken öbür yandan alevileri katleden "islam kardeşliği"ne vurgu yapabilecek omurgasızlığa sahip"
      buradan senin çıkardığın sonuç ise şu şekilde: "hdp'yi "alevi karşıtı" olduğu için gerici olarak konumlandırdığını iddia ediyorsun."
      bu yüzden tartışılmaz diyorum. kendi görmek istediğine göre çevirip çarpıtıyorsun yazılanı. sonra da karşındaki doğal olarak bu şartlarda tartışılmaz dediğindeyse gereksiz bir refleksle burnu havada söylem olarak algılıyorsun bu yaklaşımı. neyse sorulara geçeyim.
      1- pyd-öso işbirliğini nasıl "alevi karşıtlığı" olarak konumlandırıyorsun?
      alevi karşıtlığı olayını yine sen kafandan uydurdun, diğer çarpıttığın cümleler gibi, bunu bir kararlaştıralım, ki 8. soruda da aynı şeyden yola çıkmışsın. hdp'nin inatla alevilere oynamasına rağmen içerisinde bulunduğu omurgasızlığa örneklerden biri olarak da pyd'nin, onlarca cihatçı örgütle kafa kafaya verip alevi kesen öso'yla anlaşmasını göstermem kadar doğal bir şey yok kanımca. alevi karşıtlığı değil, omurgasızlık diyorum. sense bunu siyasi manevra, şu bu gibi tanımlamalar getiriyorsun, olabilir, senin görüşündür. benim görüşümse farklı. pyd'den ya da genel itibariyle kürt siyasi hareketinden beklentim farklı olmasından dolayı doğuyor bu şikayetlerim. hani o "ilkeli duruş"un gerçekten ilkeli olması gerektiğini savunmamdandır bu şikayetlerim. en azından ırkçı bir kürt düşmanlığı içerisinde olmadığıma kanaat getirmişsindir herhalde.
      2- spekülasyon olarak sayıp hiçbir yazılanı ciddiye almaman aslında yine taraflı olmandan kaynaklanıyor. abdullah öcalan'ın feodal düzene karşı dururmuş gibi yapıp aslında pek de öyle olmadığını düşünürüm. yani sözle eylem pek birbirini tutmuyor. her şeyi geçtim lider dediğin şeyin aslında günümüz şartları dolayısıyla kendiliğinden oluşan bir olay olduğunu düşünürüm. dolayısıyla öcalan'ın da kürtler açısından pek abartılacak tarafı olduğunu düşünmüyorum. burada bir davadan bahsediyoruz, bu davanın neticesinde ise bir karakter ortaya çıkmıştır. öcalan olmasa, öcalan yarın idam edilse yarın bir başka öcalan çıkarılır. dolayısıyla kişileri çok derinlemesine tartışmanın anlamsız olduğunu düşünüyorum. öncelikli olarak davanın oluşmasına sebebiyet vermiş etmenleri ortadan kaldırmak gerekiyor. lidere değil davanın kendisine odaklanılması gerekiyor (türkler açısından). kürt siyasetinde eleştirdiğim nokta da budur. belli bir zamana kadar bir lider öncülüğünde örgütlenilebilir ancak şu şartlarda hala öcalan'ın ağzına bakılıyor olmasını kürt hareketi için biraz yakışıksız buluyorum. bu öcalan eleştirisi olmadı aslında ama genel itibariyle ucu ona da dokunuyordur sanırım.
      3- ilerici olarak görmem için çelişki de görmemem lazım. siyasi manevralardan falan bahsetmiyorum. akp ile çözüm sürecini yürütmeye elleri mahkum olabilir, buna lafım oldu mu misal? bunu anlayabiliyorum. ancak diğer konuştuğumuz isimler ve olaylar olduğu sürece nasıl bir ilericilikten bahsedebiliriz? yani şimdi kadın haklarından bahsedip duruyoruz, meclisteki kadın sayısı artınca sanki tüm sorunların biteceğine kanaat getiriyoruz. ne bileyim bir parti (chp) lgbt bireyi aday gösterdi diye chp'nin çok ciddi bir lgbt hakları savunucusu haline geldiğini düşünebiliyoruz. partideki kadın kolları... vs. ne bileyim, hatta siyaset dışarısına da çıkmak zorundayım ki fikrimi anlayabilesin, şu saçma pride gösterileri... bunların hepsi kendiliğinden bir güç paylaşımını belirlenmiş bir alanda ve kural dahilinde sınırlı biçimde kabul etmeyi temsil ediyor. halbuki güç paylaşımı değil karşındaki o gücü zayıflatman gerekiyor önce, bir hak kazanımı elde edebilmen için. dolayısıyla gerçek bir ilerici tutum olarak görmüyorum bu tür göstermelik hareketleri. bugün diyarbakır'da lgbt örgüt açılıp kapanıyor, açılıp kapanıyor. en son hebun var işte, bu da kapanır bir süre sonra büyük ihtimalle. şimdilik belirli ölçülerde kendilerine yer buluyorlar hdp içerisinde. toplantılardan önce "aman cinsiyetçi laflar yemeyelim yalnız, dikkatli lütfen" uyarısıyla gidiliyor. eh. chp'de de benzer durum mevcut. fakat dediğim gibi bunların hiçbirini ilericilik kıstası olarak göremem. bu denli "siyasi manevra"ların döndüğü alanda ilericilik olmaz. (chp'de de ihsanoğlu örneği gösterilebilir. çatısı altındaki ulusalcıların bitmeyen varlığı da gösterilebilir) ayrıca öyle ya da böyle kabul etmeliyiz ki bu siyasi akımın ortaya çıkışmasına sebep olarak etnik kimliğin ön planda tutulması neticesinde bu hareketten ilericilik beklenemez. işin doğasına aykırı diye düşünüyorum. ne dersen de, milliyetçilik bu siyasetin temelinde mevcuttur. değil demek biraz abuk kaçar kanımca. aynı şeyi türkiye'deki çoğu parti için söylüyorum. bunun sağı, solu yok.
      4- hdp kürtçü-muhafazakar söylemde geliştirmedi mi sık sık? bazı milletvekillerinin çok sayıda söylemleri var bu konuda, yapma şimdi, sen de biliyorsun. hatta örnekler verdiğimde de bunların siyasi manevra olduğunu kendin söyledin. ayrıca islamcı kesimin vereceği oy zaten bellidir, kürtçü söyleme de çok fazla gerek yoktur kanımca. sonuçta öcalan'ın başını çektiği bir hareketi kürt milliyetçisinin kabul etmeme imkanı var mı sence? sanmıyorum ben. muhafazakarlar zaten genelde akp tarafındadır, onlarda oy almak zor iş. chp konusunda kafa karışıklığı yaşayan özgürlükçü batı insanından oy alma gayreti içerisine girmesi gayet anlaşılabilir bir şey. bu yolla demirtaş oyunu %10'lara kadar çıkardı. sadece kürtçü-muhafazakar söylemle demirtaş bu denli oy alabilir miydi? hiç sanmıyorum. benim bulunduğum parka gelip rte'yi indirelim diye söylemlerde bulunan bir kişiden bahsediyorum. tabii daha sonra iradeye saygı diyerek ayakta alkışlamıştı ancak o konuyu açmayacağım, spekülasyon, siyasi manevra... vs diyeceğin için. istediğimizde ilkeli duruş, istemediğimizde siyasi manevra.
      5- dindarlıkla sıkıntım yok, omurgasızlıkla sıkıntım var. isteyen istediği kadar dindar olabilir, kimseyi ilgilendirmez. bu konularda yazmaya gerek yok.
      6- altan tan'ın pek de değiştiğini sanmıyorum. hdp'nin türkiyelileşme adı altında geliştirdiği projede kendisini sakinleştirmiş sadece. üzerine fazla analiz kasılacak bir durum yok bence. ama adamın ne olduğu malum. sakinleşmesi onun değiştiği anldıbına mı geliyor? siyasi manevra diyemez miyiz buna?
      7- bir grup istediği partiye oy verebilir. bu kimseyi ilgilendirmez. ahmet türk'ün kendilerine oy vermediği için bir kitlenin "ayıp" bir harekette bulunduğunu söylemesi haddine değildir diye düşünüyorum. bir de konu alevilikse chp'nin genel başkanı alevi yahu, içerisinde de baya fazla sayıda alevi isim mevcut. neden anlamlandıramayayım ki? geçmişteki olaylardan ötürü bugünkü geçmişle alakası yavaş yavaş bitmiş olan chp'yi suçlamak, türkiyelileşmeye çalışan hdp'yi suçlamakla aynı kapıya çıkıyor. yani ahmet türk'ün chp'ye oy verdikleri için alevilere kızması nasıl saçmaysa, türklere de hdp'ye oy veriyor diye kızmak büyük saçmalık. (benim hdp'ye karşı çıkmamın sebebi kürtlükle falan alakasız hani)
      8- eleştirdiğim samimiyetsizlik, omurgasızlık:)
      sevgiler
      Tümünü Göster
      ···
    4. 4.
      0
      "ya da neyse ya. aslında buralar da dolu doluydu. hakikaten öyleydi. ancak chp'nin başkanı da aleviydi falan. ahahahahaha. yahu alevicilik damlıyor resmen. gerçekten teşekkür ederim ben. yok ya, birbirimizi anlayamıyoruz biz."
      o cümleyi ne üzerine yazmışım, neden yazmışım, bunu hesaba katmadan yine cımbızla almışsın. hala alevicilik diyorsun. art niyetlisin, eleştiriye tahammülün dahi yok. dolayısıyla tartışmayı da kendi adıma burada sonlandırıyorum. kendi adına bunu "kaçmak" olarak da algılayabilirsin eğer içini rahatlatacaksa. aynı kafa devam.
      ···
    5. 5.
      0
      senin kafan uçmuş, çok ciddi söylüyorum. yine aklınca bir şeyler uydurup, kendince bir sonuca bağlamışsın, üstüne beni alevi ilan etmişsin, spiritüel dogma lafına yine kafayı takmışsın, ne üzerine söylediğimi yine es geçerek. daha neyden bahsettiğimden bihabersin. yine klagib olarak cımbızla laflar alıp sanki mezhepçilik yapıyormuşum gibi göstermişsin. bu kadar akıl fukaralığına gelemem ben. sadece şu tartışmadan bile hdp kitlesinin ne denli bir akıl tutulmasında olduğu görülebiliyor. ben bu kadar tartışma adabından uzak birisiyle karşılaşmamıştım. insanda biraz haysiyet olur. yazmamanı rica ediyorum.
      ···
    6. diğerleri 3
   tümünü göster