Basit bir sebebi var beyler.

Kaliteli ve sağlıklı bir şehirleşme düzeni için ilk olarak kamuoyunun genel kullanımına sunulan, vergilerden kesilerek yapılan şeylerin bir düzene oturtulması lazım.

Belediye başkanı şehrin ortasındaki nehrin üzerine köprü yaptırıyor. Çok güzel. Halk bu adamı şakşaklıyor, bak köprü yaptı bize ne güzel bu adamda iş var diyor.

işte burası işin kilit noktası. Hiçbir belediye başkanı, o köprüye 100.000 lira harcayıp çok kaliteli güzel kullanışlı ve uzun yıllar dayanabilecek bir köprü yapmıyor. Kasıtlı olarak 20.000 lira maliyeti tutan bir köprü yaparak göz boyuyorlar. O köprü 4 sene sonra çürüyüp gidiyor. Ne oldu? 4 sene sonra yeni seçimler oldu. Yeni seçimlerden hemen önce de bu köprüyü yenileme kampaynası başlatacaktır aynı belediye. Ve yine kısır döngü.

Hiçbir belediye uzun yıllar dayanacak kaliteli birşey yapmaz. Her belediye başkanı sadece kendi döneminde kendisini garantiye alacak kadar iş yapar. Kimsenin günahını almayalım ama kalan para da nereye gider bilinmez.

Tutup ucundan bir kerede şöyle iyi kaliteli birşey yapsalar kamuoyu için, kendilerine bir kazanç sağlamaz.

Türkiye'deki siyasetçiler ve yöneticiler bu zihniyetten çıkmadan bu ülke fiziksel olarak gelişemez.