/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 426.
    +4
    FiNAL PART
    Nerden bilebilirdim ki son kez sesini duyacağımı...
    Aradan 1.5 Saat geçti kimse gelmedi, aradığımda kapalıydı telefon hiç bişeye anlam veremiyordum.
    O an telefonum çaldı belki açmayı hiç istemeyeceğim bir telefon..
    " Alo Sanırım Mert bey değil mi ? Diye sordu bir bayan sesi..
    " Evet buyrun dedim.. Merak içinde
    " Ben Sakarya Özel Hastanesinden arıyorum , 1 saat önce ağır bir trafik kazası gerçekleşti.. Telefonda son aranan kişi sizsiniz lütfen gelebilir misiniz? Dedi.
    O anki ruh halim ne diyebilirim sol tarafım kalp kol kafa ve sol bacak bölgesi komple uyuştu...
    " Ş,,şşey ben durumu nasıl ?
    Diye sorduğumda kadının sesi azaldı
    " Beyfendi gelin burada öğrenin şuan söyleyemem , prosedür gereği dedi,
    Şok ile soğuk kanlılık arasında savaş verirken ayağı kalktım dizlerim titriyordu geri oturdum ayakta duramadım.
    Sadece bakıyordum mimikler gitmişti yüz ifadem yok olmuştu.
    Telefonu kapattım , Fırat abiyi aradım hastaneye gittik ,
    içeri girdik oradaki kadına ismi verip olduğu tarafa doğru gittim bir doktor gördüm elinde kağıtlar ile odadan çıktı oflayarak..
    " Bu odanın doktoru sizsiniz değil mi ? Diye sordum
    " Evet beyfendi siz nesi oluyorsunuz dedi.
    " Ben... Ben onun bilmiyorum size soruyorum Azraili ben miyim ? Dediğimde doktor anlamamış gözlerle bana baktı
    " Neyse , üzgünüm beyfendi arabayı kullanan kişi hayatını kaybetti , bir de hanımefendi benim ilgilendiğim o yaşıyordu ağırdı durumu müdaale yapıldı ancak..
    Dediğin de ben yığıldım Fırat abi kollarımdan tuttu ilk gözyaşım gelmişti sonunda bir damla düştü..
    Yüzüm ekşimeye başladı doktor kolumdan tuttu el kol ile bir sandalye getirdiler doktor dizlerinin üstüne çöktü
    " Dinlemiyorsunuz ama o ölmedi ancak 2 bayan geldi burada ameliyat edilmesini istemediler çoğu yerde kırık ezilmiş eklemler vucuduna saplanan parçalar vardı komaya girmişti özellikle yüzünü... Diye devam ederken
    " Susss diye bağırdım " Nereye gittiler diye sordum.
    " Yüzündeki ve vucudundaki parçalar çıkartıldı ancak komadan çıkmadı apar topar 2 hanım efendi biri teyzesiymiş ambulance ile zütürdüler helikopter ile özel uçağa oradan yurtdışına çıkarıcaklar izinleri aldılar 1 saat için de oldukça zengin bir iş kadını vardı halasıydı sanırım ama sevk edilen yeri öğrenemezsiniz üstlerden emir ile öğrenilmesini istemediler. Dedi.
    Kendimi bir an saçma türk dizilerinde gibi hissettim.. Ne oldu şimdi diyordum içimden ama halası Azerbeycan ama neden yoksa bunu bir bahane olarak mı ?
    Evet buda bir yalandı beni oyalamak içinde Azerbeycan'a gitmemişlerdi aylar sonra öğrendim istanbuldaki American Hastanesine zütürülmüş, ancak bir daha asla haber alamadım. Aradan çok çok uzun bir zaman geçti ama şuan bile ulaşmaya çalışyıyorum ancak ulaşamıyorum evlensem de onu görmek istiyorum o olaydan 3 hafta içinde yemek yiyemedim 5 hafta dışarda gezemedim 6 Hafta gülemedim 7 Hafta ağladım 2 sene boyunca rüyalarıma girdi " Ben yaptım ben diye hep acı çektim Kübra ile yine de 2 sene beraber oldum , intikam yalan oldu. Elimde cebinden çıkan bir şiir vardı Buse'nin hala saklıyorum. Başlığı
    Aşkın hediyesi 'ydi. Bunu 2.5 sayfalık kitap halinde yayına soktum çoğu yere çıkardım belki beni bulur diye ama yok..
    Bu yüzden hikayemin adıdır bu. 2 sene sonra Kübra ile ayrıldık. O başka şehire gitti ancak görüştük ayrıldık arkadaş olduk saçma sapan bir arkadaşlıktı şuan dahi selam selam vardır aramızda ama bu işkenceyi her gün çekiyorum ben bunları yazarken ağlamam normal ama hayata hep olumsuz bakmamak gerek ölümsüz değil hayat. Bunu öğrendim bir çok şey öğrendim tabi de onlardan biriydi bu.
    Keşke bana ulaşsa diyorum bazen hala.. Ailemin bildiği hikayedir. Ama hiç bahsi geçmez,
    Bazen yemek yaparken işimi yaparken
    Ellerim yaslanır tezgaha titrer aklıma gelir dalarım tüm anlattıklarım 1.5 dakikalık şeritler olarak geçer bir bakarım taşan bir şey var.
    Arkamdan bir ses gelir
    " Şefim siz bile böyle taşırıyorsanız bizde taşırırız diye gülerek cevap veririm
    " iyi-Kötü bir anın aklına gelir de sen dalarsan ve yemek taşarsa sonuna kadar haklısın. Ama durup dururken taşarsa bişey amatörce olur. Yemeğin hediyesi taşmasıdır diyerek espri yaparım bir ah çekerim işime devam ederim..
    Beylerrrr ilgi alakanız için teşekkür ederim biliyorum bitiş bir türk filmi edası ile oldu kusura bakmayın bu olayın gerçekliğini sorgulamadığınız için teşekkür ederim gerçektir yani o yüzden tam senaristlik yapamadım içime oturuyor yazarken direk yazdım hiç dolaylamadan sıktıysam affola hepinize teşekkürler

    Ve ÖNEMLi BiLGi ;
    Bu önceki ve şimdiki hikayeyi kitap olarak bastırıcam tam okuduğunuz şekilde tabi kendime
    incisözlük Ms.Aşçı Hikayeleri gibisinden bir kapak ile.. Harika olacak göstericem size de 1 haftaya yaparım. *

    Saygılar..

    Ve kurgulama hikayeler ile devam edeceğim..
    Hepinize hayırlı günler
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster