/i/Dertleşme

Derdini anlatmayan derman bulamaz..
  1. 1.
    +16 -8
    dönen sandalyem vardı bi tane. spotçudan almıştım. eve yakın oldugu için elimle taşımıştım onu. yaklaşık 200 metre. eski, beyaz plastik sandalyeyi mutfağa transfer etmiştim. oh be demiştim sonunda oturdugum yerde dönebilicem. oturduğun yerde dönebiliyosun var mı ötesi?

    çok mutluydum. çok sevinçliydim. havalarda uçuyordum resmen. ta ki ortadan ikiye ayrılana dek. önce bi sallanmaya başladım(o zaman müdahele etmem gerekiyordu. kahretsin.) bel kısmı arkaya geriledi iyice. anlamıştım birşeylerin ters gittiğini.

    soğuk bir ocak akşamıydı. havada kurşuni bulutlar vardı ama yağmur yağmıyordu. sıcak çikolatamı hazırlamış gelmiştim odama . bu işi şimdi bitirecektim. artık diken üstünde oturmaktan bıkmıştım. dönen sandalyeydi bu sallanan sandalye değil! dedim ya benim olursun, tam otururum üstüne ya da kara çöpün. ve nitekim olanlar oldu...

    ortadan ikiye ayrıldı dönen sandalyem. koskoca dönebilen sandalyemi kırmıştım. hem de demir olan birleşme yerinden ikiye ayırabilmiştim. bir kendime baktım bir de "ölü" sandalyeme. ellerimi başımın arasına alıp: aman tanrım! ben naptım böyle dedim. olanlara inanamıyordum. ne kadar sevmiştim oysa ki... neden tanrım neden? neden benim "dönebilen" sandalyemi benden almıştın?

    onu yaşatmalıydım. can çekiştiğini görememiştim. ne kadar da aptalmışım!

    düşündüm. ne yapabilirdim? kaynakçıya mı zütürmeliydim? yetişemezdik. hayır çok geç olurdu, . ve sonunda aklıma bir fikir geldi.

    perde asmak için kullandığım, emektar kırmızı taburemle yaşatabilirdim onu. tabi eskisi gibi dönemicektim ama her olasılığı düşümüştüm. onu sevmiştim çünkü. üstüne oturmalıydım. onunla internette gezinmeliydim. onunla film dizi izlemem gerekiyordu. eskisi gibi...

    hemen koştum tabureme gittim. onu alır almaz bana bakışını hayatım boyunca unutamayacağım. "neler oluyor tanrı aşkına" der gibi bakıyordu. hemen gittim yerleştirdim taburemi yerine. bu işi hemen bitirmeliydim, saniyelerle yarışıyordum.

    ve koydum onu taburenin üstüne. yapmıştım. yaşatmıştım. dönen sandalyem dönemeyen sandalyeme dönüşmüştü. hatta ikisine takıldım "tabdalye" diye. ama ikisi de yagırgamadılar yaptığım şeyi. çünkü yapmam gereken şeyi yapmıştım ve bana gülümseyerek onaydıklarını belirttiler.

    evet belki her şey eskisi gibi olmayacaktı, oturduğum yerde dönemicektim, oturduktan sonra 45 derecelik açıyla dönerek bilgisayarıma bakamıcaktım belki, ya da sandalyemle kayarak ışığı kapatmaya gidemicektim. ama onu kurtarmıştım. çünkü insan sevdiği için her şeyi göze alır. ölümü bile...
    ···
   tümünü göster