Dikkat ettiniz mi bilmem ama selçuk ameliyathane'ye girdiğinde, ameliyat masasınında üzeri bir örtüyle kapatılmış bir adam buluyor. örtünün açılmaması için çivilenmiş olduğunu fark ediyor. Sonra gelecekteki kendisinin verdiği tavsiyeyle kendinin en çok rahat hissedeceği yere gidiyor ama bunu başaramadan ölüyor ve uyandığında ameliyathane'nin kapısını zincirlenmiş buluyor. bana kalırsa ameliyatmasasının üzerindeki adam aslında selçuk. şarkıdan anlıyabileceğimiz gibi;

(tender sugar - 3. satır)

Was it body or soul? - Acaba bu benim ruhum muydu, yoksa bedenim mi?

Aslında selçuk geçirdiği kaza yüzünden felç geçiriyor, ve beyni kaza yüzünden aşırı derecede dopamin ve dmt salgılıyor. Bu yüzden kendi beyninin ona kurduğu bir oyuna hapis oluyor ve bütün bu olanlar beyninin zaman algısını altüst ediyor. Bir dakikayı, bir gün olarak yaşıyor. Selcuğun bedeni ameliyathane'de hayatta kalma savaşı veriyor fakat zihni ona bir oyun oynuyor.

demedim demeyin, selçuk hikayenin sonunda ameliyathane'de uyanacak.

edit: ameliyathane, gelecekteki kendisiyle konuşmaması için kilitlemişte olabilir.

edit: an itibariyle teorim doğru çıktı.