/i/İnanç

İnanç
  1. 1.
    +1
    Doğmak için sebebin ne idi? Böyle bir sebebe ihtiyacın olduğunu düşünen sensin. Niye illaki bir sebebi olmak zorunda. Özel olduğunu mu düşünüyorsun? Dinler işte bu düşünüş, edebiyat üzerinden beslenir. Duygusal bir narsizm gibi. Her şey senin etrafında senin için tahsis edilmiş bir cennet, ya da cehennem; senin için yaratılmış bir ruh, senin için yaratılmış bir dünya, evren, sen olmazsan pek de bir anlamı yok; senin için yaratılmış melekler, çünkü hep senin etrafında amel melekleri, adeta insanoğlu etrafında koğuşlanmış mikail, cebrail, azrail v.s. Tanrı olmasa da, tanrı tanımları insanın içinde bir sahiplenilme, sevilme, benmerkezcilik ya da bilinç olduğu için sahiplenen, koruyan, kendisi gibi yaratan, düşünen, iradesi olan bir hayale ihtiyaç duyar. Çünkü insan benmerkezcidir. Bu yüzden tanrı olmasa da, yeryüzündeki en önemli şey tanrıdır. Bir şeyi önemli kılan önemli görecek bir bilince bağıldır, bu da insanoğludur. insana homo sapiens değil, Homo religiosus denseymiş aslında daha doğru bir adlandırma olurmuş. Din insanı. Biz mükemmel değiliz. Parçalanan, bozuk enzim, protein, gen, organ vb. ine sahibiz; ama bunlar birer avantaj, çünkü ölmüyoruz varlıklarından dolayı, katkı sağlıyorlar bize. Beynimiz mükemmel olmadığı için dinin, tanrı tanımlarının temeli olan düşünüşü, bir nevi idealizme, şizofrenik düşünüşe geçtik. Var olan gerçekliği kabullenemiyoruz. Matrix filmindeki mükemmel kusursuz dünya aslında insanın en çok arzu ettiği şey. Yani insan bilinci ile dış dünya stabilize değil, aralarında bir uyum yok. Bu da insanoğlunun gerçekten kopup düşler alemine dalmasını sağlıyor. Bizler bu dünya, bu evren için var olan canlılar değiliz. Evrimin ya da doğanın, bizi var eden unsurların böyle bir amacı yoktu. Din, zihnimizde oluşan bir bug gibi. Kısaca bir imalat hatası. Biz robot olmadığımız, bilinçli üretenimiz olmadığı ve olamayacağı için bu imalat hatasını düzelten de yok. Misal yemek yeme kültürümüz bile tamamen geleneksel. Aslında yediğimiz çoğu meyve bizim birer makine olan vücutlarımız için zehirli madde. Yediğimiz çoğu yemek. Kırmızı et bile bize göre değil, sadece bazı yararları olduğunu keşfettik. içi kurt, bakteri, hastalık dolu şeyleri tüketiyoruz. Et ya da meyvelerin hiçbirisi bizim için yaratılmadı, bize göre de değil...

    Gelmek istediğim nokta şu hayatın iğrençliği bizi olur olmaz dinlere, tanrılara itiyor. Dış dünya gerçekliği açısından uyumsuz varlıklarız. Çünkü evrimsel birer hatanın ürünüyüz.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster