1. 101.
    +6
    iktisat, işletme gibi bölümleri bitirenler hiç bir tak olamazmış. gibtirin gidin. çok mezun varmışta, şöyleymişte, böylemişte. türkiye'de ortalama 2 milyon işletme mezunu vardır. bunların yaklaşık 100 bini ingilizce bilir. 20-30 bin kişi iki tane dil bilir. 5-10 bin kişi ise hem 2 dil bilip hemde yüksek lisans yapar. üstüne üstlük adam akıllı kendini yetişrirsen çok çok rahat iş bulursun.

    yani; 2 dil + yüksek lisans + kendini geliştirmek. olay bundan ibaret. haa bunları yapamam diyorsan git hemşirelik oku, pdr oku devlete rahat atanan bölümleri oku. eğer yapabiliyorum derseniz tıp veyahut hukuk bölümlerine bakın. yalnız tıp ve hukukta yarak gibi çalışmanız lazım. yani bu türkiye'de çalışmayana ekmek yok beyler. sonra işsizim dersiniz sürekli.

    edit: bu arada üniversite diyenler. eğer siz kendinizi geliştirirseniz üniversitenin farkı yok. ama 300 puanın aşağısındaki ünivesitelerde'de kendinizi çok iyi geliştirme imkanınız yok. 1. sırada büyük şehirlerdeki üniversite, 2. sırada küçük şehirlerdeki yani düşük puandaki üniversiteler olur. küçük şehirlerde kendini aman aman geliştiremezsiniz ama yüksek lisansta bu açığı kapatabilirsiniz.

    baştan düşünün taşının. ekonomiyi, parayı, muhasebeyi falan sevip, sevmediğinizi test edin. sevdiğiniz işi yapın. eğer mühendisliği seviyorsanız bu başlıkta ne işiniz var zaten gibtirin gidin mühendislik başlıklarına. ama emin olun bu yazdıklarım mühendislik içinde geçerli.

    buradan da şu sonuç ortaya çıkıyor : mühendislik bölümlerinin alanı geniş olmasının dışında her hangi bir farkı yok işletmeden, iktisattan. boş boş kötülemesin mühendislikteki bir adam bu bölümleri. adam olunmuyor mühendislikte gibe gibe 2 dili öğreneceksin, gibe gibe kendini geliştireceksin gerekirse gibe gibe yüksek lisansını yapacaksın. bunları yapmazsan işsizsin.

    hadi uğurlar ola.
    ···
   tümünü göster