1. 1.
    0
    Kürtlere yapılan işkenceler 1981-1984 anılarından...

    "Garabet"e sünnet..

    K.Y. (Diyarbakır doğumlu, 16 yaşında tutuklandı... ):

    Bana cop sokmaya çalıştılar, çok direndim, kafamı duvarlara vurdum, kendime büyük zarar vereceğimi gördüler, benden vazgeçtiler. ama arkadaşlarımdan yaklaşık 200-250 insana cop soktular. Aslen Ermeni olan Garabet Demircioğlu arkadaşımız vardı. Maşallahlı sünnet elbisesi giydirerek, törenle sünnet ettirdiler, ismini de "Ahmet" olarak değiştirdiler.

    Koç mu, kuzu mu ?

    Nazif Kaleli (Şanlıurfa doğumlu):

    Üzerinde 40 çivi olan bir sopa vardı, onunla vuruyorlardı. Bir tane 'Kuzu' dedikleri sopa vardı, bir de 'Koç'. Biz her zaman copu tercih ediyorduk. Cop korkunç acıtıyordu, ödem oluşturuyordu, ama daha sonra geçiyordu. Ancak sopalar kemikleri eziyordu.

    Ağzına işeyeceksin... '

    Cevdet Baran (Diyarbakır doğumlu):

    "Bişar Akbaş" adında bir arkadaş vardı. Gardiyanların emrine karşı çıkıyordu, yürümüyordu, hem rahatsızdı, hem de inat ediyordu. Bir gün gardiyan kolumdan tuttu ve "Çık !" dedi. Bişar'ın yanına zütürdüler. O'nu karın içine yatırmışlardı ve bana dediler ki, "Ağzına işeyeceksin... "

    Copu dişlettiler...

    Mehmet Ece (Van doğumlu):

    Bir gün gardiyan çağırıp dövdükten sonra ağzıma cop sokup "Dişle !" dedi. Copu dişlediğimde hızla çekti ve önden iki dişim kırıldı. Kırılan dişlerimin kökleri kaldı. Bir hafta sonra yüzüm, gözüm balon gibi şişti. Aynı gardiyan, "Niye yüzün şiş ?" diye soruyordu.

    Ranzadan düştüm... '

    Mehmet Emin Kardeş (Mardin doğumlu):

    Dövüyorlar, muhakkak dövdüğü kişinin bir tarafını da kırıyorlardı. Sonra da "Ne oldu sana ?" diyorlar, "Ranzadan düştüm Komutanım... " diyorduk. Herkese avuç avuç tak yediriyorlardı, bu çok sıradandı. 23'üncü Koğuş'ta Y.A. adında bir arkadaşımız vardı. Herkesin gözü önünde O'na cop soktular. Cop sokma (!), tak yedirme (!!) çok adettendi.
    ···
   tümünü göster