1. 1.
    +7
    fıkra
    Adamın biri tam duşa girmek üzeredir ve karısı da
    duşunu almış olarak kabinden çıkmaktadır ki, kapının
    zili çalar. Kapıya kimin bakacağı konusunda ufak bir
    tartışma sonrasında kadın pes eder. Üzerine bir
    havlu alarak merdivenleri aşağı iner ve kapıyı açar.
    Gelen eşinin arkadaşı x'tir.

    Kadın daha selam veremeden x "havlunuzu üzerinizden
    yere düşürürseniz size anında 300 Euro veririm" der.

    Kadın bir müddet tereddüt eder, ancak havlunun
    düğümünü açarak havlunun düşmesini sağlar. X ona
    bakar ve 300 Euro verir ve söze devam eder:
    "Antrede doğabilecek ufak bir tensel yakınlık için
    size 500 Euro daha verebilirim, hem de derhal" der.

    Önce şaşkın, fakat daha sonra adrenalinin verdiği
    heyecan ve alacağı para ile yapabileceklerinin anlık
    hayaliyle kısa bir duraksamadan sonra kabul eder.

    Yaşamış olduğu olayın ve kısacık bir süre içerisinde
    edinmiş olduğu ufak servetin heyecanıyla
    merdivenleri yukarı çıkarak banyoya geri döner.

    Hala duşta olan eşi ona kimin geldiğini sorar.
    "Arkadaşın x" diye cevap verir kadın.

    "Çok iyi, ona borç verdiğim 800 Euro'yu getireceğini
    söylemişti, onu getirdi o zaman."

    fıkra 2 :

    Aracının direksiyonuna geçip kiliseye gitmek üzere
    yola koyulan rahip yolda yürümekte olan bir rahibeye
    rastlar. Aracını durdurur ve kiliseye kadar onunla
    gelmek isteyip istemediğini sorar. Kadın arabaya
    biner ve bacak bacak üstüne attığında bacaklarının
    güzelliği ortaya çıkar.

    Rahibin gözü kayar ve bakayım derken kısa bir süre
    için aracın kontrolünü kaybeder. Aracı tekrar
    kontrol altına aldıktan sonra sağ elini rahibenin
    bacağı üstüne koyar. Rahibe ona bakar ve şöyle der :
    "Rahip, 129. ayeti hatırlıyor musunuz ?"
    Utançtan kıpkırmızı olan rahip derhal elini çekerek
    rahibeye özürlerini sıralar.
    Bir müddet sonra aklı tekrar karışır ve rahibenin
    bacağına tekrar dokunur vites değiştirme bahanesiyle
    ve rahibe aynı soru ile karşılık verir : "Rahip,
    129. ayeti hatırlıyor musunuz ?"

    Utancından yine kızaran rahip elini çeker ve
    "af edersin kardeşim, insanoğlu zayıf düşebiliyor"
    der.

    Kiliseye vardıklarında rahibe arabadan iner ve tek
    kelime söylemeksizin, ancak çok manalı bir bakış
    fırlatarak kaybolur.
    Rahip aceleyle içeriye koşturur ve bir incil alarak
    129. ayeti açar okumak için

    129. ayet şöyle demektedir : ileriye gidiniz, daha
    yukarlarda arayınız. Orada güzellikler bulacaksınız.

    fıkra 3 :

    Pazarlamacı, şef sekreter ve personel müdürü bir
    öğlen paydosunda lokantaya doğru yürümektedirler.
    Parktaki banklardan birinin üzerinde sihirli bir
    lamba bulurlar. Lambayı ovarlar ve gerçekten de
    lambadan cin çıkar.

    "Aslında kişiye 3 dilek hakkı veriyorum ama sizler
    üç kişi olduğunuz için hepinizin birer dileğini
    gerçek yapacağım" der cin.

    Şef sekreter arsızca atılarak "önce ben" diyerek
    sıranın önüne yerleşir.

    "Bahamalarda, muhteşem bir sahilde tatil yapmak
    istiyorum. Tatilim hiç bitmesin ve hiçbir dert
    hayatıma girmesin" diye dileğini ifade eder.
    Ve hoop, ortadan kaybolur.

    Şimdi de pazarlamacı atılır ve "şimdi sıra bende"
    der.

    "Hayallerimdeki kadınla Tahiti sahillerinde Pina
    Colada içmek istiyorum" der ve hoop, o da ortadan
    kaybolur.

    "Şimdi sıra sende" der cin Personel Müdürüne.
    "bu iki salağı öğleden sonra işlerinin başında
    görmek istiyorum" der personel müdürü.

    fıkra 4 :

    Bir mafya babası evli bir kadınla ilişki kurmuş.
    Bir gece kocası yok diye kadının evine gitmeye karar vermiş ve adamlarına "Ben içeri girdikten sonra hemen büyük bir branda ayarlayın ve pencerenin hemen altına dört ucundan gerin" demiş. Sonra da ne yapacaklarının talimatını vermiş: "Kadının kocası gelirse kapıyı bir kere çaldırın, ben aşağıya atlayacağım, yakalanıp karizmayı çizdirmeyelim... Tamam mı?" Adamları, "Başüstüne patron" demişler.

    Mafya babası kadının evine girmiş, tam yatağa uzandığı anda evin kapısı çalınca bizimki kendini tereddütsüz pencereden donla 4. kattan aşağı fırlatmış.
    Kadın üzerine alelacele bir şey alıp kapıyı açmış ki karşısında patronun
    adamlarından biri...
    "Yenge" demiş adam mahcup bir şekilde önüne bakarak,
    "Patrona söyle branda bulamadık!"
    ···
   tümünü göster