bu geziciler insanin vicdanini kurutur amk berkin

bir çocuğun ölümünü siyasi sebepler için kullanmak tabii ki de yanlış bir şey
amma ve lakin o çocuk, afrikadaki iç savaş sırasında rastgele seken bir kurşunla felan ölmedi
o çocuk, başta zararsız bir protesto iken birden alev alıp inanılmaz derecede büyüyen bir eylemde, normalde insanları kullanıldığı yerden uzaklaştırmak için yapılmış, düzgün kullanıldığında öldürücü olmayan veya kalıcı hasar bırakmayan bir silah tarafından yanlış kullanıldığı için öldü.
o çocuk, türkiye'nin en kalabalık şehrinin göbeğinde, ailesine ekmek almak için çıkmışken, destan yazan polis bu çocuğun kafasına biber gazı mermisi sıkıyor
sanki hiç görmedik resimlerde kafaya hedef alan polisleri, tek kişiye 20 kişi atlayan çevik kuvveti, "abi nolur vurmayın yeter" diye bağıran eskişehirli gence tekmelerle sopalarla vurup öldüren beyinsizleri
o mermiyi sıkan polis belki berkin'i hedeflememişti, ahlakı olan insan zaten savunmasız bir çocuğun üzerine silah tutmaz kolay kolay
ama yine de olan oldu, berkin öldü, kaç gün komada kaldı, 45 ten 16 ya düştü, vücudu dayanamadı.
bu şiddetin başını aramak istersek eemir komuta zincirinin altından üstüne basamak basamak çıkmak gerekir
en altta çevik ve polisler var, bir bölümü emir kulu, ilkokul arkadaşıyla karşı karşıya savaşıyor üstlerinin emri yüzünden
ama büyük bölümü sadistliği kendine zevk edinmiş kişiler. onlar, üstlerinin "yürü" emrini "saldır, parçala, yok et!" diye algılayan canavarlar.
bunların üstlerinde polis müdürleri, emniyet amirleri yer alıyor. gene burada üstlerinin emirlerini abartılı bir şekilde uygulayıp kendi aralarında kahraman olmaya çalışan kana susamışlar yer alıyor.
sonrasında vali mutlu gibi dangalaklar var, parkı pencere misali bi açıp bir kapayan, ne yaptığının bile tam farkında olmayan devlet adamları
ama bunun en başında ise dexer geliyor
kendisi demedi mi "emri ben verdim" veya "polislerimiz destan yazdı" diye?
o kahraman polisler 17 aralıkta canlarını acıttı diye ülkenin emniyet sisteminin dıbına koydular bir ayda,
olaylar sırasında adamları kahraman ilan etti, şimdi böyle.
kendisi, gezideki eylemcilere karşı halkın desteğini almak için yalanlar söylemedi mi?
"camide bira içildi, kanıtlarımız var" dedi, yalan çıktı
"türbanlı kızımızı linç ettiler kabataşta" dedi, fos çıktı.
adam kısaca polisleri ve halkı eylemcilere karşı gaza getirmek için her türlü şaklabanlığı yaptı
ve bu şaklabanlığı yaptığı için bazi kalın kafalılar, kendi haklarını savunmak için sokağa çıkan insanları garipsediler, dışladılar, ve yavaştan nefret etmeye başladılar.
bu nefretin tohumlarını eken insan ta tayyibin ta kendisidir.
hazirandan beri eylemler sebebiyle ölen 8 insanın kanı tayyibin elindedir, buna itiraz edenler ya gerizekalıdır ya vietnamda ormanlar içinde yaşıyor tarzan şeklinde takılıyordur dünyadan haberi yoktur ya da kendi kazançları için onurlarını haysiyetlerini bi kenara bırakıp üç maynunu oynuyodur.
istediğini söyle, türkiye cumhuriyetinin başındaki adam katildir, hesap vermesi gerekir.

özet: özet mözet yok lan adam gibi okuyun binler.
edit: bunu başka başlığa girdiydim ama buna da oturmuş, dayanamadım.