rush

hiç beklemediğim kadar etkileyici ve başarılı filmdi ve en önemli unsur oyuncularla gerçek kişiler arasındaki başarıyla sağlanmış olan benzerlikti. oyunculuk desen harikulade

--spoiler--
film boyunca görüyoruz ki hunt tam bir sefa düşkünü çapkın ingiliz, lauda ise tipik disiplinli bir alman
filmin en güzel sahnesi ise kazadan sonra günlerdir komada kalmasına rağme, yüzü darmadağın olan niki laudanın pistlere geri döndüğü ilk yarışta basın mensuplarının karşısına çıkar. kendini zeki sanan yavşak gazeteci lauda'nın yeni yüzüyle dalga geçerek, karısının laudayla ilişkisi üzerine konuşur. basın açıklaması bittikten sonra hunt gazeteciyi çıkışta yakalar ve ağzını yüzünü dağıtır
--spoiler--

akıllı bir adam zeki düşmanları aptal dostlarına tercih eder