1. 51.
    +1
    uzun zaman oldu, ama bi açıklama giriyim dedim. oyun 1700lerde amerikada geçiyor. ana karakterler ne ezio ne de altair ne de kitaplardan bildiğimiz nikolai. "biz 3 sene bu oyunu yapiyoduk" açıklamasiyla yapımcınında seninde amk dedirten eski oyunlari bizi gibmek için çıkardıklarını belli eden ubisoft bence brotherhood'taki başarıyı yakalayamadı. nacizade revelations'ta güzeldi ama 3 ve brotherhood'un yanında pek para etmezdi yani. oyun puanı 8.5 olan ac3 hikayesi aslında güzel olan ama anlatım kısmında biraz bocalayan bir aksiyon platform oyunu. her assassins creed'teki gibi bu oyunda azıcık stealth azıcık combat azıcık tırmanma bulunuyor. ilerlediğimiz savaşın ortasında kendi yolumuzu çizeceğimiz ac3 seride yeri büyük bi oyun. artık senelik bir oyun kıvdıbına gelen (bkz: Call of Duty) ubisoft'un gözbebeği sonuçta oyun o kadar söylediği gibide olmasada bi hikaye özeti geçilesi bi oyun. kimse geçmemiş amk şurdaki amacımız sözlük olmak. yine spoilerli çok kısa bi özet giriyorum.
    --spoiler--
    dıbına kodumun animusundan (bkz: 16 hasta) kurtulan desmond herşeyin merkezi olan antik mağraya gitmeye karar verir, verirde bunu elde edemez. ekgib olan anahtarı bulmak için zorla bizi geçmişe yollar ve desmond yine animustadır. yukarda ana karakterler yazmıştım. oyunda ilerlerken 2 karakterimiz bulunmakta ama gtav mantığıyla değil. bi kısımda o bi kısımda şu. "ana karakter" connor ve "yardımcı karakter" haytham. ancak bana göre haytham connordan daha büyük bi yer kaplamakta çünkü oynanabilir ilk templar. evet haytham denen ve bence en derin karakteristik özelliklere sahip olan bu atamız bir templar. Assassins Creed Black Flag'in ana karakterinin oğlu olan haytham babasının ölümünden sonra bi templar tarafından bulunmuştur. devamında templar olacağı muhtemeldir. neyse. büyüklerinden emir alarak "mağara"mızı araştırması için ingiltereden amerikaya yolculanır. mağramızı bulurkende haytham baba, inandığı değerlere dayanarak suçluları temizliyor bi yandan. herşey bittikten sonra züt olduğumuz bi sonla connor'a geçme sıramız geliyor. Connor'u ilk çocukluğunda oynuyoruz. masum bi şekilde saklambaç oynarken haytham'in kankasi charles lee'nin köyünü yakması ve annesinin ölümüyle sonlanıyor. Connor annesinin intikdıbını alacaktır ki bunu charles'ada söylemiştir ismi lütfedip. ancak vadiden çıkmaları yasaktır. bu yüzden bekler. dokuz yıl sonra tekrar connor'u kontrol etmemizle oyun devam eder. kabile reyisi connor'a apple of eden'i (nerden bulduysa amk) uzatır ve connor ruhsal bi yolculuğa çıkar. bu yolculuğun sonunda reyis onu şehirde bir malikaneye gönderir. eski haşaşi tarikatlarından achilles'i bulur. kendini eğittirmeye ikna eder. oyun burdan sonra devam eder aslında. connor kilit olaylarda yer alıp intikdıbını almaya çalışır. bu sırada oyun boyu "kötü" karakterimiz haytham öyle bi konuşurki aklınızı giber atar. adam sayesinde artık templarların saf kötü değilde assassinler gibi olduklarını gösterir. artık hangi tarafın doğru olduğunu çözemeyiz. o derece gibiyor adam. hikayamizin yanında oyunun başı ve sonu kavramları değişmiş bayağı. oyunun başında neyseniz oyunun sonunda da öylesiniz. crafting falan hariç tabi. gemi savaşları epik. haritalar büyük. oyunun içeriği bayağa fazla. toplamda bayağı güzel olan oyun multiplayerda çok güzel. sonunun kötü olduğunu düşünenler var ancak oyun kendini gayet iyi toparlıyor.
    --spoiler--
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster