uçuk teoriler vol1

“Yabancı bir firmada çalışıyordum. Firmamız Kahire hava alanı inşaatını almıştı. (Zamanı sormayı unuttuğum için ilk hava alanımı yoksa genişleme inşaatı zamanı mı bilmiyorum) Benimde içinde bulunduğum bir teknik ekip kurulmuştu. Teknik bir cihaz ile inşaatın yapılacağı alanın altında herhangi bir anomalinin (Tarihi eser gibi) olup olmadığını anlamak için bir araçla bir plan dahilinde incelemeye başladık. Araç yavaşça gidiyor ve yer altına sinyaller gönderip geri gelenleri kaydediyor. Araç çok yavaş gittiği için incelememiz uzun zaman almıştı. Biz alan üzerinde sıra ile ileri geri gidip gelirken, inşaat alanının bitimine yakın büyükçe bir kaya etrafında bir hareketlilik oluşmuştu. Orada kaya içinde bir kapı bulunduğu görülüyordu. içimizdeki bir arkadaşı bizden aldılar. O arkadaş o kapının arkasındakileri araştıran ekibe katılmıştı. Her ne kadar gündüzleri onu göremiyorsak da geceleri aynı koğuşta kalıyorduk.

O arkadaşımız her gün heyecanla, yapma bir mağara olduğunu ve temizledikçe ilginç şeyler bulduklarını anlatıyordu. Bir gece heyecanla “yeni bir kapı bulduk yarın açacağız” dedi. Ertesi akşam arkadaşımız geldi ama yüzündeki şaşkınlık ifadesi görülmeye değerdi. Biz ısrarla “ne buldunuz” diye sorarken o “bana inanmazsınız” dedi. Biz ısrar ettikçe o susmaya devam ediyordu. Nihayet “ben söyleyeyim de siz ister inanın ister inanmayın” dedi. Ve “kapının arkasında bir oda bulduk. içinde 35 bin yaşında bir insan ve yaşayan hayvanlar vardı.” Dedi. Biz kulaklarımıza inanmadık ve tekrar sorduk. Yani insan yaşıyor mu? Diye sorduk. inanmayacağınızı biliyorum ama ne bulduğumuzdan eminim.” Dedi. “Dünyada yaşayan hiçbir dilde konuşmayan kanlı canlı bir insan bulduk” dedi.

Arkadaşım o arkadaşının daha sonra kendilerinden ayrıldığını anlattı. Fakat alanda çalıştıkları için çok yakın olmasa da oraya gidip gelen araçları görebiliyorlardı. içeriden çıkarılan insanı kendi gözleriyle görmedi ama birkaç hayvanı gördüğünü söyledi. içerde ne varsa araçlarla bilinmeyen bir yere taşımışlar.

insanlığı organize eden pagan tanrılarının binlerce yıl yaşadığını biliyoruz. Yani bu durum teorik olarak yada en azından ezoterik olarak mümkündür. Sümer Tanrılarının binlerce yıl yaşadığı, tabletlerde vardır.

Bu görevlilerden birinin (belki başkaları da vardır) kıyamette görev yapmak için kalmış olabileceği çok uçuk değildir. Hatta benim kütüphaneler olarak gördüğüm yedi uyurlar bu insanlar olabilir. (arkadaşım başkalarının da olduğunu duyduğunu söylemişti) O zaman bizler Mısır veya Tibet’te bir kütüphane değil canlı insan bulacağız demektir ki! Kuran’da ki Dabbe çok daha anlam kazanmış olur. Çünkü islam alimleri Dabbenin canlı bir varlık olacağını düşünmektedirler.

Arkadaşım organizasyonu Amerikalıların yaptığını söylemişti. Kaç kişinin bu olaydan haberi var bilmiyorum. Fakat arkadaşım söylememeleri konusunda ısrarla tembih edildiklerini söylemişti. Hatta telefonlarının dinlendiğini onun için bana anlatabilmek için ısrarla yanına gitmemi istemişti. Adını vermeden yazdım ama ben olayın tehlike içerdiğini düşünmüyorum. Zaten maddeye tapan bir dünyada böyle bir olaya kaç kişi inanır… Ayrıca böyle bir olay gerçekse bir gün mutlaka insanlığa açıklanacaktır. Çünkü o insanlar sırf Amerika’ya teknoloji transferi yapmak için bu işi organize etmemişlerdir.