bıyıklının entryleri ile benim silinmiş şu

hikayemi kıyaslayın. başka bişey demiyorum:

karakter itibariyle çirkin bir erkeğim. durakta otobüs beklerken önüme para atarlar. mc donalds'a gittiğimde kasiyerler beni görmezden gelir, tek müşteri olsam bile. üniversitede hoca benimle yüzüme bakmadan konuşur. çok iyi notlarım olmasına rağmen, kimse benden ders notlarımı istemez. fiziksel görünümüme hiç değinmiyorum zira anlatacak çok şey yok. ailemden dahi güzel bir çift laf işitmeyeli yıllar oldu. depsresyon ve intihar düşünceleriyle dolaşmaya başlamıştım ta ki ramazan bayramında babaannemi ziyarete gidene kadar.
"gel bakalım yakışıklı" dedi, yüzünde devasa bir gülümseme vardı. birden tüm dünya slow motiona geçti, babaannemin saçları rüzgârla dalgalanıyor, arka fondan ramazan davulcuları ver ediyordu tokmağı davula. şenlik havası vardı adeta ve kafamda "yakışıklı" kelimesi yüzlerce defa yankılanmaya başladı. ani bir hamle ile belinden kavradım kadını. gözlerimiz birbirimizden başka bir şey görmüyordu. dünyanın geri kalanı artık yoktu bizim için. pişirdiği tarhananın tadına yeni bakmış, çeşnili dilini emmeye başladım. buram buram vitamin emiyordum adeta. sonra yavaş yavaş aşağılara inmeye başladı ellerim. kalçasının altına kadar çektiği yün çoraparı eteğinin altından kavrayarak aşağı indirdim. o sırada ben de önünde diz çöktüm afet-i devranın. uzun, çiçek desenli donuyla karşı karşıyaydım. dişlerimle ısırıp yırtarak parçaladım uzun paçalı donunu. hedefime daha uzun bir yol vardı. sırasıyla donun altından çıkan içliği, içliğin altından çıkan ince taytı, taytın altından çıkan boxerı da yırttıktan sonra artık enfes vücutlu babaannemin tangalı kalçalarıyla başbaşaydım. hedefine odaklanmış bir yılan misali, yannanım dimdik, babannemin dıbına bakıyordu pür dikkat. tekrar belinden kavrayıp kendime çektim ve narenciye kokulu memelerini öpmeye başladım. o sırada kulağıma fısıldamaya başladı. "sübhaneke hede hödö ve kes müke teala" falan dedi sonra tükürük saça saça kulağıma "tü tü tü" yaptı. ağzıma bir tane kesme şeker verdi ve arkasını dönüp gitti. beni bir paçavra gibi kullanıp kenara attı. fakat unutamadığım bir bayram yaşattı bana.