bu şehre ne umutlarla gelmiştim halbuki

bizim serhatın gerçek adı fatihmiş beyler. binin evladı beni şoklardan şoka sokuyordu. arkadaşım fatihe anlattım dediği isim kendi adıymış huur çocuğunun. biz eve girdikten iki gün sonra rusyaya gitmiş kayıtlara göre daha da dönmemiş.

dedim bu huur çocuğu biz apartmanın önündeyken bu soğuk kanlılıkla kesin bizi izlemiştir. dıbına kodumun evladı.

ee dedim amirim ne iş yaptıklarını buldunuz mu.

yok dedi bulamadık ama periyodik olarak yurtdışına çıkmışlar. hepsi yetimhaneden çıkma kimsesizler, hepsinin de sicili tertemiz.ben dedi bu işi yapsam bu elemanlardan daha iyisini bulamazdım.

yani sanem uyuşturucu kaçakçısı mıydı dedim

büyük ihtimal dedi omuzlarını silkerek

peki kafe ne ayak? (sanem gözümün önüne geldi kapının önünde duruyordu)

oda işin maskesi hepsinin düzenli çalıştığı düzgün namuslu para kazandıkları işleri var. böyle bir olay yaşanmasaydı ömür boyu ne yaptıkları anlaşılamazdı herhalde dedi.

peki serhat bunların peşine neden düşmüştü

büyük ihtimal bunlar bir olup serhata veya patronlarına bir yamuk yaptılar. serhat da bunları öldürüp, satanist ayinde ölmüşler süsü verdi. çok büyük paralar döner bu işte yamuk yapmalarına sebep bu olabilir.ama o gün hiç beklemedikleri bişey oldu,bar çıkışı onları görüp takip etmeye başladın. biraz sonra takip edildiklerini anladılar. sonra da taksiye atlayıp kaçtılar. sanemle beraber öldürülen herif seni patronun adamı sandı, panikledi. kaçmasaydın büyük olasılıkla patrona yakalanmamak için seni öldürecekti.

yutkundum hiçbir şey demedim. sanem aklıma geldi yine kaçmakla çok iyi ettin demişti. belli ki arkadaşlarına benden bahsetmemişti.

aralarında tek açık veren sanemdi. sanemin açığı da sendin. sonrası da işte bildiğin gibi...

kır saçlı amirime teşekkür ettim el sıkıştık. dışarı çıktım bi sigara yaktım

vay dıbınakoym dedim.

vay dıbınakoym

---

son beyler

üç gündür bıkmadan sabırla okuduğunuz için hepinize teşekkür ederim