1. 1.
    +7
    edi-büdü diye lakaplar takardık birbirimize. kurabiye canavarı gelirdi aklımıza mutfaktan hamur kokuları gelince. annelerimiz de sanki bilirdi aklımızdan geçenleri, kurabiye canavarı diye severdi çenemizden aşağı dökülen kurabiye kırıntılarından azar yiyecek olsak ta birazdan. minik kuşa niye minik derlerdi ki...

    adam olacak çocuklar vardı. olmuşlardır herhalde artık. barış manço dediyse olmuşlardır. nitekim o ne derse doğru değil miydi...

    bizimkiler'e rastlardık kanalları gezerken... kapıcı cafer kapıda, alkolik cemil camda koş sevim koş diye seslenirdi. birazdan katil çıkardı elinde horozuyla.vatandaşa cart curt yok der ve arabasına binip çöp kutularına çarparak yoluna giderdi...

    annelerimizin, anneannelerimizin sırası gelirdi yalan rüzgarı başlayınca... victor vardı ordan bi aklımda kalan...

    kemal sunal filmi olan günler haberlerin bitip filmin başlayacağı an düşlenirdi hep okuldayken... terbiyemiz bozulmasın diye izletmezdi babamız... ağlamaklı olurduk.

    parlament gecesi sinemasıydı pazar akşamki iç sıkan ütü kokusunun tek avuntusu... oda 21:45'te başlardı,22:30u gösterdiğinde saat yatma vaktinin haberini verirdi babalarımız... hep filmler yarım kalırdı... zaten pazartesi sabahı sınıfta herkes ancak ilk 45 dakikasını konuşabilirdi filmlerin... maske yi yayınlarlardı bazen... stenley ipkiss ve maylo sevdirmişti bu gün bile açıp dinlediğimiz karla bonoff-al my life şarkısını.

    ne vardı da büyüdük sanki. üniversite,askerlik,iş...
    ···
   tümünü göster