1. 1.
    0
    http://imgim.com/annie-moberly-jourdain.jpg Şu iki akademisyenin başından geçmiş bu olay hatta ünlü filan olmuşlar

    10 ağustos 1901 yılında iki Oxfordlu profesörün (ki,biri Oxford’a bağlı St. Hughs Koleji Müdürü Anne Moberly diğeri de müdür yardımcısı Eleanor Jourdian’dır) Versailles’deki Petit Trianon’un bahçesinde yürüyüşe çıktıklarında meydana gelmiştir.Bu yürüyüş sırasında tıpkı bir film sahnesinden diğerine geçişte olduğu gibi,önlerindeki görüntü, üzerlerinden parıltılı bir gölge geçermişçesine değişir. Bu parıltı geçtikten sonra görüntünün değişmiş olduğunu ve akabinde çevrelerinde 18.yy giysileri içinde peruklu, heyecanlı insanların belirdiğini fark ederler.Bu sırada bir uşak bunları görüp,heyecandan küçük dilini yutmuş kadınlara yaklaşarak yönlerini değiştirmek için kendisini takip etmelerini işaret eder. Onlar da bunun üzerine adamı izleyerek iki yanı ağaçla sıralanmış bir yoldan geçip bir bahçeye girerler. Ve bu sırada da havada müzik sesleri eşliğinde ,soylu bir hanımefendinin sulu boya resim yaptığını görürler. Sonra bu görüş giderek kaybolur ve eski hallerine geri dönerler. Bu değişim o kadar etkileyicidir ki,kadınlar arkalarına döndüklerinde,az önce gelmiş oldukları ağaçlı yolun şimdi,eski bir taş duvarla kesildiğini görürler. ingiltere’ye döner dönmez hemen tarihsel kayıtları araştırmaya başlarlar ve sonuçta Trianon’un yağmalanmış ve isviçreli nöbetçilerin katledildikleri gecenin gündüzüne geri döndüklerini, bahçedeki kadının da Maria Antoinette olduğunu anlarlar.Yaşadıkları bu deneyimi başından sonuna kadar, tüm ayrıntılarıyla tek ciltlik kitap kalınlığında bir rapor halinde hazırlayarak ingiliz psişik Araştırmalar derneğine sunarlar.Fakat bu olay, dünyanın en önde gelen ve saygın üniversitesinde öğretim görevlisi olmalarından dolayı Akademik kariyerlerini tehlikeye atmamak için,takma isimler altında yayınlanır. Daha sonra ise, içeriden sızan bilgi yüzünden kimliklerini açıklamak zorunda kalırlar.Bu iki profesörün,yalnızca geçmişi canlandıran bir görüntü algılamayıp doğrudan geçmişin içine dalarak, 1789 yılındaki Trianon Bahçesinde insanlarla karşılaşmaları olayına bir de,bu sırada onlara eşlik eden bayıltıcı depresyon ve ağırlık duygusu eklenince, Pgibologlar ve fizikçilerin ilgi odağı haline gelirler. Bu konuda bayan Moberey şunları söylemekte: “ Her şey aniden doğa dışı göründü, dolayısıyla da nahoş. Binalar ardındaki ağaçlar bile bir goblene işlenmiş ağaç gibi cansız ve düz göründü.Işık ve gölge etkileri yoktu ve her şey yoğun biçimde durağandı.”
    ···
   tümünü göster