1. 1.
    0
    Taman shud vakası


    Ceset 1 Aralık 1948’de, sabah saat 6.30’da, Avustralya’nın Somerton Beach bölgesinde bir sokak lambasının altında bulundu. Bu noktada adamla ilgili net olarak bildiğimiz her şey bitiyor. Bundan sonra yetkililerin verdiği bilgiler ise birbirinden ilginç. Buna asla kırılamayan kodun anlamı da dahil.
    Yalnız şunu da eklemek gerek, işlerin karışmaya başladığı bu noktada polisin söylediğine göre kurbanın kıyafetlerindeki bütün etiketler sökülüp alınmış. Sonunda yapılan tahmine göre ceketin Amerika’dan alınmış olabileceği ortaya çıkmış fakat parmakizi ve diş kayıtlarıyla eşleşen Amerika’da böyle bir kimse yok. Hatta dünyada yok. Sanki bu adam hiç var olmamış gibi.
    Polisin biraz da beklediği gibi sorgu yargıcı otopsi sonrası şu açıklamayı yapmış: “Ölüm ani olmuş. Otopsinin ortaya çıkardığına göre kurbanın sağlığı olağanüstü iyiydi. Midesinde yarı sindirilmiş çörek bulundu. Midede ve beyninde zehire bağlı kan toplanması olduğu ortaya çıktı. Neredeyse vücudunun her yerinde zehire rastlandı. Ölçümlere göre dalağı normalin 3 katı büyüktü. “
    Bulunan her şey olaydaki gizemi bir kat daha derinleştiriyordu. Adama ait olduğu düşünülen kahverengi bir çanta bulunmuştu ama içinden yine adama ait kıyafetler çıkmıştı. Üstelik bunların da etiketleri yerinden sökülmüştü.
    Adamın pantolonunun içinde gizli bir cep bulunmuş, bunun içinden de buruşuk bir kağıt parçası çıkmıştı. Kağıtta sadece şu yazılıydı. “Taman shud” (“bitti”, “bitirildi” anldıbına geliyor)
    Yazı bir kitabın sayfasından koparılmışa benziyordu. Kitap şiirlerin toplandığı bir kitap olan “Ömer Hayyam’dan rubailer”di. Üstelik bu herhangi bir rubai değildi, karışık bir çeviriydi ve çok nadir rastlanan bir çeşitti.
    Bunun sonucunda polis, kitabı almak için yapılmış bir kaydın izini sürmek adına, Avustralya çapında bir arama başlattı. Bu iş artık indiana Jones’un kayıp tapınağı arayışına dönmüştü. Ta ki bir adam elinde kitabın bir kopyasıyla ortaya çıkana kadar. Adam, kitabı arabasının arka koltuğunda bulmuştu. Üstelik gizemli cesetin bulunduğu noktaya çok yakındı.
    Tahmin edildiği gibi kitapta “Taman shud” yazan yer ekgibti. Bu ipucuna ulaşana kadar yaşanan süreç “gizemli”den ziyade “sinir bozucu” olmuştu, çünkü cesedin üstünde basitçe bir kütüphane kimliği bulunsa kimse bu kadar uğraşmayacaktı.

    Daha da garipleşiyor


    Kitabın arkasına şu kod yazılmıştı:

    http://imgim.com/20304.jpg

    Rastgele yazılmış gibi görünen yan yana harfler. Altındaki satırda üstü çizilmiş başka harfler. Peki bu kod bize ne anlatıyordu? Hiçbir şey. Evet hiçbir şey. Bu kod bugüne kadar çözülemedi.
    Kod hasta bir zihnin ürünü müydü yoksa sadece can sıkıntısının mı? Belki de. Daha sonra böyle olmadığı ortaya çıktı. Kodu çözmeye en yakın girişime göre harfler rastgele dizilmemişti. Bunların bir anlamı vardı. Sadece bu tür bir şifrelemeye kimse aşina değildi. Siz çözebildiniz mi? Eğer öyleyse ünlü olmak üzeresiniz çünkü insanlar 60 yıldır bunu çözmeye çalışıyor.
    ···
   tümünü göster