1. 1.
    +1
    Tarihin gelmiş geçmiş en ürkütücü olayının Barbados’a bağlı küçük bir adada geçtiği anlatılır. Pekçok döküman bulunmasına ve hatta bir çok ünlü yazarın ilgisini çekip kitaplarına konu etmesine rağmen olayların gerçekliği konusunda hala tereddütler vardı. Çünkü anlatılanlar gerçek olamayacak kadar korkutucudur.

    http://imgim.com/mezarligingirisi.jpg

    Eğer 150 yıldan daha önce meydana gelen dikkate değer bir seri olay meydana gelmemiş olsaydı Barbados ‘un uzağında bulunan Batı Indies Adasını dünyanın öteki tarafındaki kimse küçük isa Kilisesini ( Christ Church ) belki de hiç duymayacaktı. Bugün bile adada oturan yerli halk on yıl kadar süre ile atalarını şaşkına çeviren esrarengiz olayın nasıl olduğunu konuşmaktadırlar.1807 Temmuzunda Thomasina Goddard ‘ın cesedi alelade bir törenle kilise mezarlığındaki boş bir yer altı mezarının içine isa Kilisesi papazı tarafından gömüldü. Yer altı mezarlığı 1724 senesinde yapıldığı bilinmekteyse de niçin boş olduğu veya Goddard ‘ın kim olduğu bilinmemektedir. 3,7 metre uzunluğunda 1,9 metre genişliğindeki tahta tabut mezara yerleştirildi.

    Bir sene sonra Goddard ‘ın cesedinin yanına Mary Anna Maria Chase ‘ın naaşı konuldu. Mary Anne ‘ın ölüm sebebi kaydedilmemişse de tabutunun kurşundan yapılmış küçük bir tabut olduğunu biliyoruz. Küçük Mary Anna ‘ın ölümünden dört yıl sonra garip bir durumda ablası Dorcas Chase de öldü. Genç kızın babasının zalim davranışlarından bunalıma girerek yemek yemeği reddedip kendini öldürdüğüne inanılmaktadır. Dedikodular ne olursa olsun neticesinde abla Chase ‘i kurşun tabut içindeki cenazesi artık Chase Aile Mezarlığı denilen yere getirildi.

    Sadece dört hafta kadar sonra yeniden, bu kez saygı değer Thomas Chase ‘ın cesedi için yeniden mezarlığın açılmasına ihtiyaç duyuldu. Girişi kapatan Devonshire mermerinden yapılma kalın kapak yerinden oynatılıp içeriye girildiğinde cenaze alayının karşılaştığı manzara görmeye değerdi. Tabutlar bırakıldıkları pozisyonlarında ve yerlerinde bulunmamaktaydılar ! Küçük Mary Anne Chase ‘ın tabutu bırakıldığı köşenin çaprazında tepe takla durmaktaydı. Cenazeye katılanlar olaya içerlemişlerdi! Chase ailesinin variyetini çekemeyen çevredeki yaşayan kimseler mezarlığın kutsallığını bozarak tabutların yerini değiştirdiğine inanıldı. Tabutlar olması gereken duruma getirilerek giriş kapısı mühürlendi.

    Yer altı mezarlığı yeniden açılana kadar dört yıl daha geçecektir. Bu kez mezarlığın misafiri on bir aylık bir bebek olan Efendi Samuel Brewster Ames ‘ın tabutuydu. Dev mermer kapak yerinden hareket ettirildi, daha önce gelmiş olan cenaze alayı bu kez de vahşice karıştırılmış tabutlarla karşılaştılar. Tabutlar değişik biçimlerde yerler atılmıştı. Üzüntü önce nefrete daha sonra da şaşkınlığa dönüştü.

    Birileri nasıl fark edilmeden içeri girebildiler? Sadece bir giriş vardı ve üzeri mühürlü kapının mührü aynı durmakta ve yerinden hiç oynatılmadan durmaktaydı. Duvarlar ve tavan mercan bloklarıyla öylesine iyi karıştırılarak sıvanmıştı ki mezar odası tek parçadan yapılma bir yapı gibi durmaktaydı. Odanın bitişi sert kireç taşına denk gelmekteydi ki, buraya ne tünel açılabilir ve ne de kimse kazdığı bir delikten iz bırakmadan girip çıkabilirdi. Ayrıca, tabutlar 320 kilogram ağırlığındaydılar ki, ancak en az sekiz kişi bir araya gelerek yerini değiştirebilirdi. Böylesi kalabalık bir çalışma grubundan mutlak suretle oda içerisinde bir iz veya ipucu kalmalıydı.

    http://imgim.com/barbados.jpg
    ···
   tümünü göster