1. 26.
    +7
    sevgili binler uzunca bir yazı olacak ama emin olun bilgilenmeniz açısından iyi bir yazı bence okursanız bir şey kaybetmezsiniz. yazının sonunda arkadaşa tavsiye de vereceğim. vereceğim tavsiye yazı ile ilintili. neyse. diyeceğim şudur ki,ülkemizin sıfır km araç piyasası da 2. el piyasası da bir gariptir panpalar.

    millet araç bakar. ilk şart "ikinci elde çabuk satılsın". ulan ne demek "ikinci elde çabuk satılsın?" tamam anlarım paraya ihtiyacın olur acil bir şekilde, elindekini avucundakini biriktirirsin yetmez, aracını satıp tamamlarsın, bu gayet normaldir de adam sırf yarın bir gün arabadan kar etmek için "ikinci elde tutulan araba" bakıyor. beyler ötv indiriminin olduğu sene 40000 liraya alınan passatlar 4 senede 100000 km yapıldı ve sahibinden.com'da şu an 48000 liraya satılıyor ve ertesi günü alıcı buluyor. adam volkswagen önünde kuyruğa giriyor, 6 ay bekliyor ve kendine golf alıyor, 42000 liraya aldığı golfü 5 ay boyunca kullanıp daha 10000 km'deyken 46000 liraya satıyor. ve maalesef bu araç bu fiyata müşteri buluyor. özetle, ülkemizde 8-10 markanın belli modelleri haricinde araba aldınız mı gibi tuttunuz, aracı ya piyasadan 5-6 bin lira ucuza satacaksınız ya da aylarca o araba müşteri bekleyecek.

    ikinci şart "yedek parçası ucuz olsun". bunu biraz anlayabiliyorum elbette ancak yetkili servisler araç satışından değil araç bakımından para kazanırlar. zeitgeist belgeselinde bundan bahseder, araçların fahiş fiyatlarına satılan ama asla o kadar etmeyen yedek parçalardan. zaten zar zor para kazanan adam gidip bir arka stopa 700 lira veremez, gider parçası bakkalda bile bulunan 15-20 yıllık tenekeleri alır araba diye, sonra 3. sayfa haberleri : "otoyoldaki trafik kazasında şahin ikiye bölündü"

    üçüncü şart "araba az yaksın çok kaçsın". oldu paşam. yok öyle bir dünya gençler. az yakıp çok kaçan araç almak istiyorsanız ya yeni nesil turbolu motor içeren araçlara dünya kadar para domalacaksınız ya da dizel araç bakacaksınız. ülkemizin "az yaksın çok kaçsın" düşüncesini gören firmalar da dizel araçlara 10000-15000 fark koyarak satışa sunuyorlar. yine volkswagen'dan örnek vereceğim ama:
    Jetta 1.2 TSI 105 PS Trendline manuel 46.200 TL
    Jetta 1.6 TDI 105 PS Trendline manuel 60.500 TL
    e ananızın amı ama. bu iki araç arasındaki korkunç uçurum(!) nedir de arada 15000 lira fark var? diyorum ya ülkemiz bir gariptir, 46200 liralık aracı alıp aradaki 15000 lirayı yakıta+bakıma harcamayız da dizeline 60000 lirayı acımadan bayılırız.

    dördüncü şart "1.6 dan büyük araba alınmaz çok yakar, 1.4 den küçük alınmaz araba gitmez" gibtir lan nah gitmez.
    öyle bir şey yerleşmiş ki beynimize, araç 1.8 litreden yukarı olmaya başladığı anda sanki benzin deposunu sömürür. 1.6 litre araç 9 litre yakarken 1.8 litre araç 20 litre yakar. hasgibtirin ya hasgibtirin.
    aracın harcadığı benzin/dizel işte her ne gibimse, aracın ağırlığına, yüküne, motor teknolojisine bağlı olarak yakıt harcar. yani 1.6 az yakar 1.8 çok yakar diye bir şey yok. şehir içi 14 litre lpg yakan 2.5 litre motor var. 5.9 litre motoru olan bir grand cherokee'ye şehir içi 24 litreden fazla yaktıramazsınız, ortalama ise 20 civarıdır. sizin hesaplamanıza göre şehir içi bu aracın 50-60 litre yakması lazımdı!!!

    yani panpalar özetle, gerek hurda yasası dedikodusu, gerek galerilerin ipneliği ve alınan fahiş vergiler, gerekse insanların arabalarına kıyamaması gibi nedenlerle ikinci elimizde yapay bir şişme var. bu balon patlar ama nasıl patlar bilemem.
    lütfen araç alırken yedek parçası, ikinci el değeri gibi saçma sebeplere bakmaktansa bulduğunuz en güvenli aracı almaya çalışınız. zira o araç sizi taşıyor, öncelik güvenlik. gibtir edin bir yedek parçası 500 milyon olsun ama şahinler gibi bir kazada ikiye bölünmesin.

    @1 sana da tavsiyem 2007 model civarı dizel kia picanto olacaktır o paraya en mantıklı tercih odur.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster