1. 1.
    +19 -1
    bir gün yine her zamanki saatte uyandınız evinizde tek yaşıyorsunuz, elinizi yüzünüzü yıkadınız kahvaltı ettiniz televizyonu açtınız tüm televizyon kanalları 00:00'da donmuş kalmış.

    radyoyu açtınız neler olduğunu öğrenmek için, ama ordada hiç bir yayın yok. neler oluyor diye dışarı çıktınız ama etrafta hiç kimse yok sessiz bir gün hava bulutlu belli ki yağmur yağacak yağmuru çok seversiniz.

    ilerideki gazete bayii'ne kadar gittiniz bu güne ait gazete yok, dükkana girmek için kapıyı ittiniz ama kapı kilitli ilk defa bu saatte kapının kilitli olduğunu ve gazete olmadığını gördünüz, bu durum karşısında korkmaya başladınız. sokakları biraz daha gezdiniz ama kimse yok, yoruldunuz eve döndünüz arabanıza veya motorunuza binip şehrin işlek semtlerine gitmeye karar verdiniz yola koyuldunuz, yol boyunca kedi, köpek, kuş harici hiç bir canlı görmediniz.

    sonunda işlek yerlere vardınız ilk defa bu mekanın bu kadar sessiz olduğunu gördünüz. korkunuz arttı hem yalnızlıktan korkuyordunuz hemde ne yapacağınızı bilmediğinizden. aklınıza binbir türlü düşünceler geliyor.
    izlediğiniz bilim-kurgu filmlerini hatırlayıp ne olduğu konusunda tahmin yapıyorsunuz.

    yağmur hafiften başlıyor, içinizi bir huzur kaplıyor, insanları aramaya devam ediyorsunuz biraz sonra karnınızın acıktığını farkediyorsunuz, önce aklınıza gördüğünüz dükkanlara girip yemek yemek geliyor ama bunu kendinize yakıştırmıyorsunuz, aklınız çok karışık belkide insanlık sizinle büyük bir oyun oynuyor sizi kameralarla takip ediyor bunlar aklınıza geliyor vazgeçiyorsunuz.

    evinizle aranızda çok fazla mesafe var aracınızıda bıraktınız ve ondan çok uzaklaştınız saat'te epey geçti artık yalnızlığın verdiği etkinin yanında birde açlığa dayanamayacağınızı düşünüp az ilerideki bakkala giriyorsunuz, bisküvi, kek ne yemek istiyorsanız tıka basa doyana kadar yiyosunuz. yanınıza su ve biraz yiyecek alıp sokakları gezmeye devam ediyorsunuz..

    saatlerdir yürümenize, birilerini aramanıza rağmen kimseyi bulamıyorsunuz, aracınıza olan mesafenizin evinize olan mesafeden daha uzak olduğunu farkedip evinize yürüyorsunuz. akşam oluyor, sokak lambaları otomatik olarak yanmaya başlıyor ama siz bunun farkında değilsiniz bir yerlerde hala insanların olduğunu ama sizin burda neden yalnız kaldığınızı düşünüyorsunuz. biraz daha huzur buluyorsunuz.

    evinize varıp televizyonu ve radyoyu kontrol ediyosunuz, her şey aynı. çok yorgunsunuz o şekilde uyuyakalıyorsunuz.

    ertesi sabah her şeyi unutmuş şekilde kalkıp her zamanki gibi elinizi yüzünüzü yıkıyorsunuz, yüzünüzü yıkadığınız anda gördüğünüz rüyanın vermiş olduğu bu his daha önce yaşamadığınız bir duyguyu yaşatıyor size. (yalnızlık)

    biraz sonra rüya olmadığını hatırlıyorsunuz bu daha da zor geliyor bu kez sokağa çıktığınızda dünkü manzarayla karşılaşmamak için yemeğinizi evde yiyor evde oyalanmaya çalışıyorsunuz ama içinizi bir kurt kemiriyor ya dünden bir farkı yoksa bugünün?

    karabulutlar sarıyor kalbinizi, deli gibi çarpıyor yüreğiniz, korkarak ve yavaş yavaş çıkıyorsunuz dışarı. dışarıdaki kuş sesleri size hala hayatın var olduğunu müjdeliyor, dışarı çıkıyorsunuz ama sokağınızda kimseler yok. zaten her sabah kimse olmuyor ki deyip çıkıyorsunuz evden sokağın başında işe gidecek komşularınızın arabalarının bu saate kadar hala burda olduğunu farkediyorsunuz yine bi umutsuzluk kaplıyor içinizi yine etrafta kimsecikler yok.

    önünüze gelen okul, camii, sağlık ocağı, hastane vb kamu kuruluşlarını kontrol ediyorsunuz. hastane kokusunu sevmiyorsunuz ama bir umutla hastaneyi gezmeye başlıyorsunuz. sessizlik artık çok daha ürkütücü geliyor. biraz sonra duvarda yazan morg yazısını görünce korkunuz katlanıyor koşarak çıkıyorsunuz hastaneden. anayollarda gezmeye başlıyorsunuz belki birini görebileceğinizi düşünerek süreklli etrafınızı kontrol ediyorsunuz ama hayır kimse yok. sanırım artık yalnız kalacaksınız ya da yaşadığınız şehri terkedip bu bedava dünyanın, yalnızlığın keyfini süreceksiniz.
    ···
   tümünü göster