1. 376.
    +8
    Final

    Herşeyi halletmiştik geriye sadece dönüp altınları gömmek kalıyordu. selim kanka dedi hazır buraya kadar gelmişken onu bir göreyim dedi. ben de kabul ettim vardık bunun eski sevdiği kızın kaldığı eve kapıyı çaldık bi kadın açtı selim kızı sordu kadın annesiydi heralde gözü yaşlanmıştı kızım öldü onu şehir mezarlığına gömdük selim olduğu yere yıkıldı kızın annesi adın ne yavrum dedi selim'e, selim adını söyledi demek o çocuk sensin dedi hangi çocuk dedi selim günlüğünde bahsettiği çocuk kadın içeriye girdi elinde bi defterle dışarıya çıktı. normal kız günlüğü gibiydi pembe renkliydi selim'e günlüğü verdi kızım seni çok seviyordu senin olsun dedi ağlayarak kapıyı kapattı. Selim'i olduğu yerden kaldırıp bi cafeye zütürdüm elinde defter vardı okumayacak mısın dedim şimdi olmaz dedi. bi bak seninle ilgili ne yazmış son sayfalara dedim. selim açıp okumaya başladı günlüğü okudukça okuyordu yerinden kalkmıyordu 4-5 saat boyunca oturduk hadi kalk köye dönelim dedim. son 1 kez mezarını ziyaret etmek istiyorum dedi. ama saat baya ilerlemişti gece vakti gitmeyelim burda bir yer bulup kalalım yarın sabah ziyaret edersin dedim. kabul etti hesabı ödeyip çıktık bi otel bulup tek kişilik ayrı odalarda kaldık o gece uzun zamandır uyumadığım kadar güzel uyudum sabah olduğunda önce mezarı ziyaret edip sonra memlekete dönecektik aşağı indim oda paralarını ödeyip hesabı kestim yukarı çıktım selim'in odasının kapısını çaldım biraz sonra açıldı ama gördüğüm manzara hiç güzel değildi selim'in göz altları resmen morarmıştı acaba kabus mu gördü derken arka tarfa masanın üzerinde açık bir şekilde olan günlüğü görmüştüm ses etmedim hadi mezarlığa gidelim dedim eşyaları indirp torosa bindik şehir mezarlığına gittik gerekli bilgileri verip selim'in sevdiği kızın mezarını bulduk selim mermer mezarın yanına oturdu hiçbir şey konuşmuyordu yarım saat öylece sessiz kaldı sonra konuşmaya başladı sende etrafındakilerde yanıldınız beni gerçekten sevmişti gözlerim içine baktı ama inanmadığımı anlayınca elindeki günlüğün son sayfasını açtı al oku dedi bu okuduğun yazının ertesi günü freni boşalan araç trafiğe kapalı olan caddeye giriyor sadece 1 kişi ölüyor o kalabalıkta diyip mezara baktı. gözünden sel gibi yaş geliyoru ama hiçbir tepki yoktu yüzünde...

    Günlüğün son sayfasını okumaya başladım...

    ' sevgili günlük

    Bugün selim' den ayrılışımın birinci haftası onsuzluğa dayanamıyorum ama onun yanındayken de içim çok huzursuzlaşyor o' na anlamadığım bir şekilde öfke doluyorum ondan uzaklaşmak istiyorum ama ne zaman yanından ayrılsam o'nu deli gibi özlüyorum. o' na neden bu kadar kin doluyorum anlamıyorum ama bildiğim birşey varsa o da selim'i arayıp ondan özür dileyip onun da beni affetmesini umarak eski günlerimize geri dönmeye çalışacağım'

    Bitirdikten sonra selim bana döndü günlükte yazanları hocaya söyledim bize büyüyü yapan kızın o na da büyü yapıtığını suya baktığı zaman bunu gördüğünü ama üzülmemem için söylemediğini itiraf etti...

    O gün selimle birkaç saat mezarlıkta sessizce konuşmadan kaldık. bu suskunluğumuz sonrasında da devam etti köye döndüğümüz de kısasın kalan kısmını da yaptık artık rahatsız edilmiyoruz ama ne ben eski benim ne de selim eski selim artık...

    Edit: dinleyen herkese teşekkürler...
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster