zekilik ile çalışkanlık aynı şey değildir

değildir abi... bu kadar net.
senin bu soktuğumun ülkesinde zekilik dediğin, hiç bir yaratıcılık belirtisi göstermeden, inek gibi derslerine çalışıp sadece derslerini yüksek tutmaya bakan, insanı duyguları gelişmemiş, sığır gibi yaşayan gerizekalılardır aslında.

zeki dediğin çocuk muziplik yapar, duvara resim çizer, olur olmadık yerde tuhaf tuhaf sorular sorar, meraklıdır ve merakını gidermeye çalışır ancak sen o kalın kafanla onu "gerizekalı" yaftası ile yaftalarsın ve arka plana atarsın.

okul yıllarında da böyledir bu. çalışkanlar sürekli el üstünde tutulur, zekiler okulu giblemez, notları düşük gelir diye geleceğinin karanlık olduğu düşünülür. zeki çocuk kendisine gelen hakaretlerin ardından özgüvenini kaybeder.

sınavlarda da yorum sorulmaz ağırlıklı olarak. sadece ezber vardır. ve yine bu çalışkan sığır hepsini geçecektir çünkü aklında dersten başka hiç bir şey yoktur. en ufak bir zeka kırıntısı bile göstermez. sadece papağan gibi gösterileni yapar o kadar.

daha sonra bu çalışkan çok iyi yerlere gelir, insanları, aptalları yönetmeye başlar. geleceği parlaktır çünkü onun

özgüveni kırılan zeki ise kazanamaz sınavı ve daha sonra ya bir sokak kenarında ya da derme çatma bir gecekonduda eğer ki şanslıysa gazete de haberi çıkar sen de "ailevi sorunları filan vardı galiba" der geçiştirirsin.

çünkü türkiye böyle. bu yüzden yerimizde sayıyoruz. düşünmeyen, sığır gibi yaşayan insanların üste çıktığı ancak düşünebilen insanların yükselmesine, hayal kurmasına izin verilmeyen bir ülke.

hayalperest zekilere hiç girmiyorum zaten. onlar dünyayı yönetebilecek potansiyele sahipken eziyorlar başlarını "kafan hep bir karış yukarıda" diye.

zeki misin? türkiye'de yaşıyorsan, geçmiş olsun...