1. 1.
    +2
    hikayesi.
    edit: beyler okumaya değecek bir hikaye değil ama yine de isterseniz okuyun
    evet beyler tek entryde anlatıcam o yüzden uzun gibi gözükebilir. ama sizi öyle saatlerce, günlerce bekletmeyeceğim. zaten öyle bir hikaye de değil. okuyan panpalarım sağolsunlar. biliyorum insan okuyacak bunu ama en azında yüzlerce entrye bölmüyorum. istemeyen okumasın.
    ---
    onu ilk geçen mart ayında gördüm. aynı derse giriyorduk. gördüğüm gibi iptal oldum zaten. artık aklımı derse veremiyordum. onu ne zaman görsem beynim duruyordu, gözlerimi ondan alamıyordum. daha ilk günden o da farketti gözlerimi ondan ayıramadığımı. benim arkadaşlar da farketti. yanında da bir kız arkadaşı vardı. ilk ders o da 1-2 baktı. akşam bir şekilde facebook'unu - dolayısıyla adını da- buldum. sadece seyrettim profil fotoğrafını. duvarı kapalıydı zaten. 2. hafta yine aynı dersteydik. ben yine gözlerimi ondan alamıyordum. bu sefer o da daha fazla baktı. bu böyle bir süre gitti. kızı hiç yalnız yakalayamıyordum. hep yanında 2-3 kız arkadaşı daha oluyordu. bu da zaten olmayan cesaretimi iyice kırıyordu. sonra vizeler geldi. aklımı bir türlü derslere veremiyordum. bizim okulda sınavlar 2 hafta sürer. o iki hafta onu hiç görmedim. tabii vizelerden sonraki hafta da. sonra yine derslere gelmeye başladı. yine yanında arkadaşlarıyla. biz yine bakışıyorduk. ben gözlerimi ondan hiç ayıramıyordum, o da sık sık bakıyordu. arkadaşları da farkındaydı bu durumun ve büyük ihtimal dedikodumu da yapıyorlardı. bu arada ben her gün kızın facebookundayım. ve hala da ne mesaj atmış, ne de eklemişim. zaten bu sanal muhabbetler hiç bana gelmez. sadece yüzünü daha fazla görebilmek, profil resmine bakabilmek için giriyorum facebooka. arkadaşlar cesaretlendiriyor bir yandan çünkü onların da kafasını gibiyorum. kendi cesaretsizliğimin acısını onlardan çıkartıyorum. ortak arkadaş falan da yok. sonra bir gün bir şey oldu. kızın kapalı olan facebook duvarında yeni paylaşılmış bir şarkı "göksel - uzaktan"...
    kız açık açık iş atıyordu amk. ben o şarkıyı hiç dinlememiştim. duvarda görünce dinledim ilk. o günden sonra da asla o şarkıyı dinlemedim, bulunduğum mekanda o şarkı çalınca uzaklaşır oldum. bakışmaya devam ettik. bir süre sonra kızın facebook profilinde bir şarkı daha belirdi. murat boz muydu neydi amk hatırlamıyorum. ama o da aşırı imalı bir şarkıydı - ne iması amk kız resmen beni çağırıyordu - . bense kafamı gibeyim, cesaretsizliğimi gibeyim ki bir türlü yanına gidip tanışamıyordum. daha önce hiçbir kızda böyle cesaretsizlik, özgüvensizlik yaşamamıştım. hayır para desen var tip desen var sempatiklik de var biraz, kız da resmen iş atıyor. ee daha ne bekliyon dıbına kodumun salağı. gibik.
    sonra finaller geldi beyler ama biz bununla bakışmaya devam. finallerin de eline verdim ama bunun sevincini yaşayamıyordum. hayatım boyunca ilk defa kendim dışında birisini sevmiştim, şimdi mallığımdan kaybedecektim.
    sonra yaz okulu geldi beyler ve ben sırf belki kız da orada olur diye yaz okulunda gibindirik bir ders aldım. aileme de " bir dersin notunu yükselticem " dedim yalan amk.
    bu arada da arkadaşların kafasını gibmeye devam ediyorum. kardeşim dediğim arkadaş bana bu yüzden gider yapmaya başladı, beni giblememeye başladı. ama bilerek yapıyordu, ben de farkındaydım. bir gün bu adama kızdım gittim kızı tek kelime yazmadan facebooktan ekledim. adama da gidip "al amk ekledim işte" dedim. o da "nihayet amk" dedi. ve benim için gergin bekleyiş başladı. benim aklımdan kız ya arkadaşlık isteğini kabul eder, ya da mesaj atar diye geçiyor. nitekim kız o akşam mesaj attı. ne yazmış biliyor musunuz."?".bu ne amk o kadar bakıştık sen bi soru işareti mi attın insan bir kelime bir şey yazar hayırdır, kimsiniz gibi. ben bu mesajı görünce beynim durdu amk. bir cevap yazamadım. arkadaşa da dedim böyle böyle. tamam olm yazsana işte bişeyler diyo. kolaysa sen yaz lan. bu kız harbiden benim aklımı başımdan almış, vallahi de daha önce hiç böyle olmamıştım. ben kıza ne cevap yazıcam diye düşündüm durdum, yazacak hiçbir şey bulamadım. kafam zütümde sanki dıbına koyim kıza hiçbir şey yazmadım. öyle kaldı o mesele. aradan bir buçuk ay kadar geçti. ben yine her gün kızın facebook profiline bakıyorum. bir gün girdim. bir de ne göreyim. kızın ilişkisi var. hassssssgibtir dedim bir yandan da kendime küfrediyorum. heralde amk kız onca zaman seni mi beklicek. dedim bu kızı unutmalı. yaz okulunu polyanna gibi bitirdim amk. o gibindirik dersten de aa ile geçtim, dersten kalanlar bile vardı amk. sonra okullar açıldı, ben bunu unutuyor gibiyim. ama yine de depresyondayım. etrafa çaktırmamaya çalışıyorum, ama kardeşim dediğim adam çaktı tabi. "kardeşim neyin var" diye soruyor. ben de yok bir şey diye geçiştiriyorum falan. ama kafam harbiden altüst, insanların söylediklerine konsantre olamıyorum. evde birisi gözümün içine bakıp bir şey söylüyor, daha cümlenin sonu gelmeden başını unutuyorum tekrarlattırıyorum o kadar tak bir haldeyim. 1 ay kadar geçti, ben bu kızı tamamen sildim. ya da en azından ben öyle sanmışım. amk bir anda çevremdeki herkesin sevgilisi olmaya başladı. ben yine kötü hissetmeye başladım. yine kızın facebook profiline girmeye başladım. hala ilişkisi var. hay gibeyim. ben mal gibi dolaşıyorum, iyice asosyalleşiyorum. sonra bir gün profiline yine girdim. bu sefer ilişkisi var falan yazmıyordu. ayrılmıştı sevgilisinden. o anki mutluluğumu anlatamam. noluyosa amk sanki evlendim kızla. depresyonum bitiverdi. ama aşık olduğumu hatırladım. bu arada okul çoktan açıldı, hiç ortak dersimiz de yok. okulda kızı hiç görmüyorum. yani kızı son görüşümün üzerinden 6 ay geçmiş. ben tekrar başladım amk bu kızla tanışmak zorundayım. ama kız hiç ortalarda görünmüyor. bir de mal değiliz heralde sevgilisinden yeni ayrılmış - pardon beyler malım şu an tekrar farkettim -. bir süre kızı aradım sürekli, ama hiç göremedim. artık okulu bıraktığını falan düşünmeye başlamıştım ki...
    geçtiğimiz pazartesi. sabahtan öğlene kadar iki seçmeli dersim var. girdim derslere ders çıkışı hoca ders notlarımın fotokopisini istedi, 2. öğretimde unutuyormuş ne anlatacağını. gittim fotokopiyi çektirdim. hocanın odasına gidip notları yetiştiricem ama kafam da gib gibi. baktım kapı önünde arkadaşlar muhabbette, çok da samimi olmadığım insanlar. onların yanında takılı kaldım. hayır muhabbet falan ettiğim de yok ilk ortama girerken bir laf attım sonra hiç konuşmadım. oradan gidemiyordum amk. enerjim yoktu. 10 dakika kadar orada takıldım. sonra notları zütürdüm. bloğun kapısından girdim. merdivenleri çıkıyorum. birkaç basamak çıkınca onu tekrar gördüm. hala aynıydı, hala çok güzeldi, hala çok güzel gülüyordu. ve hala yanında bir kız arkadaşı vardı. ben yukarı çıkıyordum, onlar aşağı iniyordu. ben basamakları bilinçsizce, yavaş yavaş tırmanıyordum. o da beni görmüştü. yanımdan geçti. ben arkasından bakakaldım. ancak sonradan gülümsediğini farkettim. ve yanımdan geçtikten hemen sonra saçlarıyla oynadı. dedim bu sefer de kaçarsa bir daha da hayatta bulamam heralde. zaten haftaya finaller başlıyor. hocanın odasına doğru koşarak gittim. "odada olmazsam kapını altından atarsın" demişti. daha önceki derslerde de öyle yapmıştım. ama bugün kapının önünde eşik vardı lan. daha önce orada olmayan eşik o gün oradaydı, üstelik oldukça da eski gözüküyordu. yalanım varsa nolayım. ben de camda bantlanmış kağıdın arasına notları sıkıştırmaya çalıştım, olmuyordu anasını satayım. biraz uğraştıktan sonra notları oraya yerleştirmeyi başardım ve koşar adım bloğu terk ettim. dışarı çıktığımda... kız yoktu beyler. gitmişti. yine elimden kaçırmıştım. moralim iyice gibilmişti.
    üzerinden 3 gün geçti. ben hala kara kara ne yapacağımı düşünüyorum. kızı bir daha görebilir miyim onu bile bilmiyorum.
    beyler mutlu olmak istiyorsanız çekinmeden gidin konuşun. kız sizi yiyecek değil ya. sakın benim gibi mallık yapmayın. gerçekten sürünüyorum.
    not: tavsiyelere açığım beyler
    ---
    özet: ibretlik seviyosan git konuş panpa hikayesi
    ···
   tümünü göster