1. 1.
    0
    ···
  1. 2.
    0
    (bkz: incideki entel sayısı her geçen gün artmakta)
    ···
  2. 3.
    0
    gagavuz türkçesinde dallama, erkek huursu gibi anlamlara gelir
    ···
  3. 4.
    0
    gagavuz ne lan amk, yeniyomu
    ···
  4. 5.
    0
    en sefdiğim mısır şeysi.
    ···
  5. 6.
    -1
    çok güzel bir insan. tam kanka olunabilecek insan. kafanı omzuna koyup saatlerce ağlayıp, dertlerini anlatabileceğin bir insan.
    ···
  6. 7.
    0
    eyvallah kanka duygulandım bak şimdi
    ···
  7. 8.
    +1
    ekşici bin.
    ···
  8. 9.
    0
    provakatör orosbu
    ···
  9. 10.
    0
    reklam yapma huur çocuğu*
    ···
  10. 11.
    +1
    senin ananı gibeyim ekşici bin
    ···
  11. 12.
    -1
    entrylerini okumadan güne baslayamadigim über-insan.
    ···
  12. 13.
    0
    asker fantazisi var sanırım. oğlan severler üniformayla postalla bi yaklaşsın derim.
    ···
  13. 14.
    0
    Nickini değiştir öyle gel amk
    ···
  14. 15.
    +1
    büyük balık, tim burton'ın yönettiği john august'un yazdığı 2003 yapımı fantastik drama filmidir. daniel wallace'ın big fish: a novel of mythic proportions adlı romanından uyarlanan filmin başrollerinde ewan mcgregor, albert finney, billy crudup, jessica lange, alison lohman, steve buscemi, helena bonham carter ve danny devito yer alır.
    will bloom (crudup), babası edward (finney) ile hiç konuşmadan geçirdiği üç yılın ardından alabama'daki ailesinin yanına döner. ölmek üzere olan edward hayat hikâyesini kendi eşsiz, abartılı ve tamamen fantastik olaylara dayanan üslubuyla anlatmaya başlar (bu geriye dönüşlerde edward'ın gençliği mcgregor tarafından canlandırılır).
    filmin, babasının ölümüyle birlikte projeyi alan, tim burton'dan önce, ilk olarak steven spielberg tarafından yönetilmesi planlanmıştı.[4] büyük oranda alabama'da çekilen film burton'ın makas eller ve hayalet süvari gibi filmleri kadar gotik tonlar içermez. eleştirmenler filmi burton'ın başyapıtı olarak göstermişlerdir. ayrıca film dört dalda altın küre'ye ve danny elfman'ın özgün bestesiyle de bir dalda oscar'a aday oldu.
    konu başlıkları [gizle]
    1 konusu
    2 oyuncular
    3 yapım
    4 gösterim
    5 soundtrack albümü
    5.1 parça listesi
    6 notlar
    7 dış bağlantılar
    konusu [değiştir]

    uyarı: yazının devamı, eserin konusu hakkında ayrıntılı bilgi içermektedir.
    edward bloom yıllar boyunca oğlu will'e hep aynı hikâyeyi anlatmıştır: will'in doğduğu gün, o yakalanması mümkün olmayan dev bir balığı kendi nişan yüzüğü ile birlikte yakalıyordur. babası bu hikâyeyi will'in düğün töreninde de anlatınca ilişkileri gerilir ve üç yıl boyunca birbirleriyle hiç konuşmazlar.
    will, paris'te gazeteci olur. babasının sağlığı kötüye gitmeye başlayınca will ve eşi josephine, alabama'ya dönerler. uçakta, will babasının çocukken bataklığa girdiği ve cam gözüyle ona nasıl öleceğini gösteren bir cadıyla karşılaştığı hikâyesini anımsar. artık nasıl öleceğini bilen edward yüzleşemeyeceği hiç bir garip durumun olmadığını bilir.
    edward hala hikâye anlatmak konusunda ustadır. hikayesine göre çocukken vücudu inanılmaz bir şekilde şişmanlayana kadar üç yıl boyunca yatalak kalmıştır daha sonra da başarılı bir sporcu olmuştur ancak ashton kasabası edward'ın tutkuları için fazla küçüktür. edward yanlış anlaşılmış bir dev olan karl'da kafa dengi bir ruh bulur ve birlikte yola çıkarlar. yolculuk, sırasında bir daha asla ashton'a dönmeyeceğine söz veren edward hayaletli olduğu söylenen bir yola sapar. ormanın içinde, misafirperver dost canlısı insanlarla birlikte kaybolmuş şair norther winslow'un da yaşadığı ve kimsenin ayakkabı giymediği spectre adında küçük bir kasaba keşfeder. edward hala herhangi bir yere yerleşmek istememektedir ve kasabadan ayrılır ancak küçük kız jenny'ye tekrar döneceğine dair söz verir.

    edward bloom (ewan mcgregor)
    karl ve edward birlikte bir sirke gittiklerinde, karl sirkin sahibi amos calloway ile sözleşme imzalar. bu sırada edward hayatının aşkını görür ve zaman durur. zaman tekrar ilerlemeye başladığında edward kızı kaybeder ve amos'a, onun kim olduğunu öğrenmek için gece gündüz hiçbir ücret almadan çalışacağına dair söz verir. üç yıl boyunca her ay kız hakkında, ismi ve adresi hariç, yeni bir şey öğrenir. bir gün edward amos'un kurtadam olduğunu keşfeder ve onu sakinleştirebilmek için onunla sopa oyunu oynamaya başlar. amos, edward'ın sevecenliğine ve iyiliğine karşılık teşekkür etmek için kızın adının sandra olduğunu ve auburn üniversitesi'ne gittiğini söyler.
    edward, sandra'dan onun ashton'lı don price ile nişanlı olduğunu öğrenir. edward ona olan aşkını göstermek için beş eyalette bulunan bütün nergisleri (sandra'nın en sevdiği çiçekler) toplamak da dahil birçok girişimde bulunur. i̇kisi nergislerin üzerindeyken don gelir ve edward'a bir yumruk atar bunun üzerine sandra nişan yüzüğünü don'a geri verir. edward hastanede iyileştiği anda ordu tarafından askere çağrılır ve kore'ye gönderilir. edward, kore'de paraşütle bir eğlence yerine atlar burada tanıştığı vücutları birleşik dansçılar ping ve jing'i, onları ünlü yapacağı abd'ye dönüşte, yardım etmesi için ikna eder. ordu kayıp edward'ın öldüğünü düşünür ve sandra'yı büyük bir üzüntü içinde bırakan haberi verirler ancak edward nihayet dönmüştür. yasal olarak ölü olan edward'ın iş imkânlarını kısıtlanmıştır ve o kapıdan kapıya dolaşan bir satıcı olur. edward tekrar winslow'u gördüğünde ona henüz iflas etmiş bir bankayı soymasında farkında olmadan yardımcı olur. edward, winslow'a wall steet'te çalışması için tavsiyede bulunur ve winslow kazandığı ilk milyondan on bin doları kariyer yol göstericisi olan edward'a gönderir. edward bu parayı ailesinin rüya evini satın almakta kullanır.
    babasının anlattığı hikâyelerden hala etkilenmeyen will gerçeği öğrenmek istediğini söyler. edward kim olduğunu açıklamaya çalışır: bir hikâyeci. will, edward'ın eski ofisini araştırırken spectre'den gelen şüpheli bir mektup bulur. spectre'ye giden will orada artık bir yetişkin olan jenny ile tanışır. jenny, spectre'nin iflas ettiğini ama edward'ın bütün tanıdıklarının finansal yardımlarıyla kasabayı açık artırmada satın aldığını ve yeniden nasıl inşaa ettiğini will'e anlatır. jenny ayrıca edward'a aşık olduğunu ancak edward için dünyadaki tek kadının sandra olduğunu da anlatır.
    eve döndüğünde will babasının kalp krizi geçirdiğini ve hastanede olduğunu öğrenir. hastanede will babasına kendi hikâyesini anlatmaya başlar: hastaneden kaçarak herkesin edward'ın son yolculuk şovuna katılmak için geldiği nehire giderler. will babasını büyük balığa dönüşeceği nehire taşır. edward ölmeden önce "hayatımın hikâyesi" der. cenaze töreninde will babasının hikâyelerindeki gerçeği doğrulayan birçok sıradışı arkadaşını görür. amos'u, karl'ı, ping ve jing'i, norther winslow'u ve daha birçoklarını görür
    Tümünü Göster
    ···
  15. 16.
    0
    duyarlı vatan evladı.
    ···
  16. 17.
    0
    Matematikçi bir yazar.
    ···
  17. 18.
    0
    içest seviyo amcık
    ···
  18. 19.
    0
    tırkiye dediği ülke anasını gibsin bunun.
    ···
  19. 20.
    0
    basketbolunda b'sinden anlamaz bu bin
    ···