şimdi hikayenin ana konusu geliyor koltuklarınızı dik pozisyona getirin başlıyoruz

neredeyse gabar dağının zirvesine yaklaşmıştık ve hepimizin ebesi gibilmişti adım atacak halimiz yoktu ama komutan durmuyordu (bu arada inanın rütbeli personeller gerçekten tam asker oluyorlar) önçü birlik yaklaşık 100 metre önümüzden gider aralarında 20 metre olarak yelpaze gibi acılarak giderlerdi bir anda tek el silah sesi duyuldu ve öncülerden biri büyük ihtimalle şehit olmuştu herkes tam siper bir kayanın arkasına kendisini atmış ateşin nereden geldiğini anlamaya çalıyordu ilk ateşten yaklaşık 3 saniye sonra bir anda silah sesleri başlamıştı bize göre daha yüksek yerden üzerimize ateş ediliyordu

ben şansıma büyük bir taşın arkasına siper almıştım taşın üzerinden değil sağından yada solundan görebiliyordum etrafı bu benim için avantajdı zaten yukarda olan muallakler taşların üzerine doğru ateş ediyordu bizim avantajımız yaklaşık 5 metre ara ile yürüdüğümüz için hepimiz ateş hattında değildik arkadaki ve baştaki askerler karşılık vermeye başlamıştı ve üzerimizdeki ateş hafiflemişti herkes ateş etmeye başlamıştı tepeye doğru bu arada MG3 çü silahi yerleştirmiş deli gibi ateş ediyordu nispaten ateş üstünlüğü bize gelmişti takımdaki astsubaylar ve uzmanlar hafif hafif yukarı doğru çıkmaya başlamışlar çevirme yapıyorlardı ancak bilmediğimiz bir şey vardı onlar bizi görüyor kaç kişi olduğumuzu biliyorlardıbiz ise görmüyorduk ve kaç kişi olduklarını bilmiyorduk meğer muallakler yaklaık 70 kişi ile pusu kurmuşlar bize biz ise 37 kişi ile karşılık vermeye çalıyorduk ve pusuya düşmüştük

Panpa devam ben dinliyom