/i/Siyaset

Saygı Çerçevesinde Özgür Siyaset Platformu
  1. 1.
    +18 -10
    Devlet neden kurulmuştur ? insanlar kendilerince bölgelerde özgürce yaşamak hayatlarını idame ettirmek yerine neden bir şeyin boyunduruğu altına girip yönetilmeyi tercih etmiştir? Devlet olmasaydı ne olurdu? BUYRUN iSTEDiĞiNiZ SORUDAN BAŞLAYABiLiRSiNiZ.
    ···
  1. 2.
    +4 -1
    Gereklidir
    ···
    1. 1.
      0
      Neden gereklidir
      ···
      1. 1.
        +2
        Devletler olmasa herkes tuttuğunu giberdi
        ···
    2. 2.
      +5 -1
      Aynen öyle gereklidir olmalıdır
      ···
    3. 3.
      +1 -2
      GEREKSiZDiR.
      ···
    4. 4.
      +4
      Haklısın aq şuku
      ···
    5. diğerleri 2
  2. 3.
    0
    devlet olmasaydı iktidarcıklar olurdu
    ···
    1. 1.
      +1
      Orta çağdaki feodalite gibi mı yani derebeyler ?
      ···
      1. 1.
        +3 -1
        ister istemez. temel mevzu insan.
        ···
      2. 2.
        0
        Galiba demek istediğiniz kendi kendine toplum içinde hiyerarşik yapı oluşurdu öyle değil mi beyefendi?
        ···
  3. 4.
    +30 -1
    Devlet olmazsa 195 boyunda kasli birisi gelir bacını giber o yüzden gerekli
    ···
    1. 1.
      0
      Keşke küfürsüz örnekler de verebilseniz
      ···
      1. 1.
        +5
        Niye alerjin mi var küfüre amk
        ···
      2. 2.
        +5
        Alttaki adam ne dediyse o haklı
        ···
    2. 2.
      0
      Devlet bunun olmasına engel değil.
      ···
      1. 1.
        0
        Gidiyim de bacını gibiyim o zaman ne de olsa benim bacım yok
        ···
      2. 2.
        0
        benimde yok :p
        ···
      3. 3.
        0
        Birbirimizi giberiz artık
        ···
      4. diğerleri 1
    3. 3.
      0
      o işler sadece kaba kuvvetle olsa ben gelip hepinizi giber üstüne pantol dikerdim.
      ···
      1. 1.
        0
        Kesin öyle olurdu gibik
        ···
      2. 2.
        0
        kisin iyli ilirdi gibik ihi ihi.
        ···
      3. diğerleri 0
    4. diğerleri 1
  4. 5.
    +15
    devlet olmasa ortalık eşkiya kaynardı adalet daha kötü bir durumda olurdu şuanda iyi demiyorum ama daha kötü olurdu devlet gereklidir ama devlet de en büyük mafyadır en büyük hırsızdır
    ···
    1. 1.
      +3
      Mantıklı . Şuku panpa .
      ···
    2. 2.
      0
      Tam bunu yazacaktım
      ···
    3. 3.
      0
      En büyük mafyadır ? Nasıl yani panpa?
      ···
    4. 4.
      +6
      En büyük mafyadır çünkü mafyaya mafyalık yapar. Büyük balığı yiyecek olan en büyük balık değil, en büyük balığı kıyıya vuracak olan denizdir.
      ···
    5. 5.
      0
      Toplum kendi içinde adaleti sağlıyamaz mı?
      Kendi yasama ve yargısını oluştururdu
      yürütme yok ama
      ···
    6. diğerleri 3
  5. 6.
    +6 -3
    bu soruyu başka milletlere sora bilirsin ama türk milletine soramazsın, devlet gelenegi olan nadir milletlerdeniz, devlet artık halkın kanına karışmış, ne diyo bu diye kalırsan eger, örnekleyem, daha 200 300 sene öncesine kadar, fransası ingilteresi kısaca bütün avrupa, devlet degil iken( herşeyin devlet için olması vb vb) osmanlı selçuklu hatta daha öncesinde devlet mantıgı bu halkta vardı,,

    misal devletin bekası,,, devletin bekası için padişahta bogulur beşikteki çocu, islam kurallarını delip geçe bilen ender şeylerden biridir bu, kısaca devlet mantıgı olmazsa bu millet olmaz.
    ···
    1. 1.
      0
      Şimdi üsttekiler de şöyle yazmış devlet olmasa yasalar olmadığı için herkes istediğini yapar. Yapsın? Doğal seleksiyon gibi güçlü olan güçsüzü halletsin nüfus genel olarak patlama yaşamaz çok sabitlenir herkes de kendi yerinde kendi bölgesinde yaşamaya devam ederdi. Bak mesela eski kabilelere birbirlerine saldırıyorlardı öleceklerini bile bile ama yine da savaş oluyordu ve büyük sorunlar da çıkmamış. Bir kabile öteki kabileyi silip atmıyor anlaşma yapıyorlar hem de kağıt üzerinde bile değil. Devlet de değil bunlar. Buna ne demeliyiz ?
      Not:Senin dediğini anladım.
      ···
      1. 1.
        +1
        Doğal seleksiyon olsun ha? Olacakları söyleyeyim
        Zenciler artardı fiziksel olarak daha güçlüler
        insanoğlu aptal bir varlık olurdu
        Hayvanlara benzerdik
        ···
      2. 2.
        0
        Güçlünün baskın olduğu toplumlarda devlet istemeyerek de olsa kurulur

        Roma 1 günde kurulmadı
        ···
    2. 2.
      0
      Senin dediğin döngüde en güçlü herkesi gibip atacak. Besin piramitlerindeki gibi olacaksak olalım da; hayvan mıyız biz amq. Gerçi artık insanlikta kalmadi.
      ···
  6. 7.
    +2
    Bizim milletimiz devletçidir bende devletçi bir adamım eğer devlet olmasaydı insanlar gruplaşırlar çeteler gibi yaşarlardı. Teknoloji ilerleyemezdi gelecek nesle birşeyler bırakılamazdı. var olsun devlet!
    ···
    1. 1.
      0
      Panpa teknoloji gelişti de ne oldu? Çok mu mutlusun hayatından?
      ···
      1. 1.
        0
        Hayır değilim ama devlet olmazsa daha mutlu olacağımı düşünmüyorum teknoloji iyi mi oldu kötü mü oldu dersen ikidi de oldu derim
        ···
  7. 8.
    +3
    herkes birey olmayı, insan olmayı, empati yapmayı kendi kendinin öğretmeni olabilecek ve gönüllü yardımlaşmaya dayalı bir sistemi benimseyebilecek bir duruma gelene kadar var olacak ardından ortadan kalkacaktır heil anarşizm
    ···
    1. 1.
      0
      Anarşik
      ···
    2. 2.
      +1
      ccc türkçü anarşistler ccc
      ···
  8. 9.
    +1
    Bu tarz tartışmaları ben de yapardım eskiden. Kendi iç açmazlarını barındıran bir tartışma formu bu. Öncelikle bu sorunun kendisinin bir sorgulamadan geçirilmesi icap ediyor. Bunu da bir kaç farklı perspektiften yapmak lazım.

    1-) işlevsel ya da mekanik olarak bu soruyu sorgulayalım:

    Devlet derken amaç ne? Bir grup insanın emeğini ve asayişini organize eden basit bir iç yapı mı yoksa "birbirinden ayrılan devletler" şeklinde, insan topluluklarını farklı gruplara bölme ve yükselen farklı meziyetleri örgütleyip çatışmacı bir rekabet ortamında coğrafyaya hakim bir avantajlar kümesi yaratmak mı?

    Devlet bireysel olarak imkansızdır. Öncülü olan "toplum" kavrdıbının bir deşilmesi lazım. Toplumu inceleme merceğimiz neyi baz alacak? Çatışmacı mı, işlevselci mi yoksa etkileşimci mi bakacağız?

    2-) ikinci sorgulayışımız, devlet kavrdıbının etimolojisi ve tarihçesi ile ilgili.

    Devlet derken hangi devlet formu kastedilmekte? Ulus devlet mi? Kent devleti mi? Soylular meclisi mi? Merkantilist / Monark devleti mi? Anarşist komün mü? Anarşist komünden devlet olmaz dememek lazım. Devlet eğer yönetimce birbirinden ayrılan toplulukların kendilerine ait coğrafi / mülki sınırlara sahip olması ise, onca demokratik ulus devletin ortasındaki bir "kendin pişir kendin ye" bölgesi de bir süre sonra devletleşir, zira yapısal olarak varlığı çevresi ile çatışma halindedir. Buradan küresel olarak devrim olmazsa, bölgesel olarak zaten devrim olmaz gibi bir yargıya yürüme amacı taşımıyorum bu arada. O daha ikircikli bir tartışma belki de.

    3-) Üçüncüsü, sorunun kendisi ile ilgili.

    Bu soru hangi devirde soruldu, soruyu soran insan aklının tahayyülü hangi cevaplara hazırdı ve o dönemden bu döneme bu tahayyülün kendisi ne kadar gelişti ya da değişti? Platon'dan yola çıkacaksak, bu mesele insanın örgütlenmesi ve asayiş üzerinden deşile deşile idealizmin 3 merkezinden biri olan "iyi / kötü" ikiliğine gelir. Ki bu tartışmanın kısırlaştığı noktadır. Sigaralar yakılır ve asla uzlaşamayacağımız nokta olan temel iki yargıya toslarız: "insan özünde iyidir." / "insan özünde kötüdür."

    Hayır, insan insandır ve insanı tarih üretmiştir. Tarih boyunca da iyi ve kötü, konjonktürel olarak başkalaşır, kavramsal olarak kalıtımının bir kısmını muhafaza etmekle birlikte bazı adaptasyonlar ve mutasyonlar geçirir bu iki kavram. Buradan bu tartışmayı yürütmek, keşfedilmesi imkansız bir Amerika'yı peşpeşe yeni baştan ve bininci kez keşfetme çabasıdır bence.

    Şunu sorabiliriz belki, kafamızı netleştirmek ve cevaba bir giriş yapabilmek için:

    Devletin varlığı ya da yokluğunun neyi değiştirmesini bekliyoruz da bu soruyu soruyoruz? O değişecek şey her ne ise, devletin varlığına gerçekten endeksli midir yoksa değil midir? Zannediyorum burada "toplum" kavrdıbına geri dönüş yapıp yeni bir kısır döngüye girmek pek olası.

    Lakin, bu tartışmalara ucundan bulaşmış biri olarak, edindiğim tecrübe beni şuraya zütürüyor:

    Aslında özgürlüğün hudutlarını tartışıyoruz.

    Fakat özgürlükten aynı şeyi anlıyor muyuz bunu bilmiyoruz.

    O yüzden ben olsam şu soruyla başlardım aslında:

    "Özgürlük kelimesinin neyi kastetmesini bekliyoruz ("özgürlük nedir?" demiyorum, ya da "özgürlükten ne anlıyoruz?" da demiyorum, çok ince bir ayrım var burada) ve özgürlük kavramı üstünde uzlaşmamız mümkün mü?"

    (Bu noktadan sonra da ihtiyaç / ihtiras ikilemine ilerlemek mümkün olabilir. O da kendi kısır döngüsüne takılma potansiyelini taşıyor. Ki bunu aşmak için pgibanalize başvuruyor kimileri. Pgibanalizin işlevi ve insan pgibolojisinin evrimi ise bammmmbaşka bir mevzu başlatacak)

    Evet, çoğu sorunun karşılığı bir cevaptır ve basit bir cevaptır ekseriyetle. Bilmişlik taslayıp haddimi aşarak, soruyu soruyla cevapladım (-ki bu büyük iki yüzlülüktür aslında) . Lakin bu tartışmalara çok tanık oldum geçmişte. Ve hepsi de benzer şekilde tarafların ufaktan sinirlenmesi ve aynı sabit kavramlara saplanıp kalmaları ile sonuçlanıyordu. Böyle bir cevap yazdım ki, tartışacak panpalar bazı aşamaları hızlıca geçip, bir çıkarımda bulunmanın biraz daha olası olduğu noktalara dair örneklere sahip olsunlar.

    Bir iddiam yok, eminim benden çok daha iyi yollar, düşünüş yöntemleri ile aklı zenginleştirecek panpalar da vardır.

    Selametle.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +1
      Seni sevdim. Özele gel ;)
      ···
    2. 2.
      0
      am züt meme
      ···
  9. 10.
    +2
    Panpa bu konuda farklı teoriler var. Ikinsinden bahsedeyim. Sosyal teori ve tarımla birlikte yerleşik yaşama geçme. Sosyal teoride bir bireyin tanrıdan güç aldığını iddia etmesi ile insanları çevresinde toplaması. Bu topluluğun gelişmesi ile yönetici kısmın oluşması ve kurumsallaşma. Diğer teoride tarıma geçişte sulama sistemlerinin gelişmesiyle ve bu sistemi yönetecek bir otoriteye duyulan ihtiyaçtan dolayı ortaya çıkan kurumsallaşma söz konusu. Tabiki tarımla birlikte ortaya çıkan özel mülkiyet ve özel mülkiyetin korunması oldukça önemli.
    ···
  10. 11.
    0
    \"Devlet neden kurulmuştur?\"

    Devlet aslında kurulmamıştır. Öyle bir yapıdırki insanlık tarihi boyunca tam olamamış ama her zaman olmuştur. Devlet aslında iki kişinin rahat yaşaması için birbiriyle anlaşmasıdır. Bu iki kişinin yaşarken yaşadığı sıkıntılar devlet nezdinde çözülür.

    \"insanlar kendilerince bölgelerde özgürce yaşamak hayatlarını idame ettirmek yerine neden bir şeyin boyunduruğu altına girip yönetilmeyi tercih etmiştir?\"

    Aslında soruyu kilitlemişsin kendilerince yerine kendi bölgelerinde desen her şey daha da açıklığa kavuşacaktı. insan hırsı her zaman özgürlükten ve bireysel toplumlardan üstün gelecek ve sahiplenme, ele geçirme isteğiyle yanıp tutuşacaktır. Kendi bölgesini oluşturup, kendi ailesini, halkını yani kısaca genetik devamlılığını sağlamak isteyecektir.

    Aynı zamanda insan devlet dışında bireysel olarak boyundurluk altına girer. Bu hayvanlarda daha kolay incelenir. Genellikle fiziksel olarak baskın olan hayvan sürünün lideri olur ve diğer memeliler onun tahakkümü altında yaşar. insanda gücün tanımı farklı olsada temel mantık aynıdır.

    Oluşan bu gruplar bir diktanın boyundurluğunda kendi bölgelerinde yaşarlar. Bölge içindeki insanların yaşadığı sorunlara en iyi çözümleri getirmek ve aynı şekilde oluşan diğer bölgelerdeki insanlarla olan savaş, barış kararlarını vermek için devlet ortaya çıkar. Çünkü insanın özünde toplum olmak vardır ve toplumlarda kararlar bir elden alınır.

    Burrrrdan böyle devam ede ede adalet, güç, liderlik, modern toplumlara kadar ilerliyor.

    \"Devlet olmasaydı ne olurdu?\"

    Buna cevap vermek zor bence.

    uzun süre sonra gelen edit: Güzel yazmışım da "insanın özünde toplum olmak vardır" lafı tartışılabilir.
    ···
  11. 12.
    0
    Devlet halkın zekasına bağlıdır zekiyse toplum %50 üstü iyi bir devlet adamı seçer
    Hülllllooğğ diye bir toplum %50 üstü ise böyle malum duruma düşeriz önce toplum sonra devlet
    ···
  12. 13.
    0
    Bana kalırsa gereklidir. Doğamıza aykırı olsa da, yani sonuç olarak doğal seçilimi en aza indirgiyor, büyük bir binanın çatısının altında birleşmek ve korunmak hem devlet canını garantiye alır hem de yakalanan sinerji ile 2 kişinin ayrı zamanlarda yapabileceği farklı iki işin toplamından çok daha fazlası yapılır. Bildiğiniz üzere bu tür durumlarda 1+1 2 olmuyor.
    Lakin ben sosyal devlet yapısının insanları kalifiyelikten uzaklaştırdığını düşünüyorum. Devlet hiçbir eleme olmadan herkesi sadece insan olduğu için koruduğu için insanlar tembelleşiyor bana göre.
    Tabii böyle diye güçlü güçsüzü ezsin hiyerarşi oluşsun demiyorum ama am züt meme amk nasıl yazdım ben bunu
    ···
  13. 14.
    +1 -1

    Devlet gereklidir EĞER DEVLET OLMAZSA kürtlerle nasıl alay edeceğiz boş entry

    ···
  14. 15.
    0
    Devlet, güçlünün güçsüzü ezmemesi için gereklidir.

    Birisi seni zart diye vurabilir, karını elinden almak için dövebilir, yemeğini gasp edebilir v.s. v.s. Belgesel izleyin, vahşi hayvanların dişi için dövüşmesini, güçlü hayvanın güçsüzün avını çalmasını v.s. görürsünüz. insanlık da böyle olurdu.

    Teeee anasının hörekesi tarihinde bu görülmüş ve Hammurabi kardeş ilk kanunu çıkararak kanunun, yani devletin yazılı temelini atmıştır.

    Daha fazla yazadım ama seviye kırmızı çizgiyi geçti, am züt meme.
    ···
  15. 16.
    +1
    Kesinlikle gerekir. insan kendi kafasına göre yaşasa bir kaos olur. Sınırlayıcı ve kanun koyucu bir güç olmalı. Aksi taktirde canınımız, malımız, zütümüz bile tehlikeye girebilir. En ilkel Afrika kabilelerinde, dünyadan izole topraklarda bile hiç olmazsa önde gelen birini başa koyup mini bir devlet oluşturuyorlar. Devletin gereksiz olduğunu savunan birisi hayalperest bir hümanistdir.
    ···
    1. 1.
      0
      Yazılı değil ama bu kurallar ? Demek ki yazılı kurala gerek yokmuş bak
      ···
      1. 1.
        0
        Bazı kanunlari toplum belirler. Yazılı olmasına gerek yok. Ama bu yazısız kanunlar ahlakın getirisi. Yazılı kanun olmasa da tecavüz görüldüğü yerde cezalandırılır. Ama burda her şey toplumun vicdanına kalır. Ve de yazısız kanunlar her şeyi kapsamaz. Mesala her gibimi öyle ahlakla falanla filanla çözemezsin. iki kişi birbirinden şikayetçi oldu mu hadi öpüşün barışın ne bu tantana mı diyecez ya da birisi diğerini haklayana kadar bekliyecez mi? Boyle durumda kanunlar devreye girer ve dur kardeşim sen hayırdır der. Kanun olmasa 5 kişi 1 kişiyi kafasına göre suçlu ilan edip giber atar.
        Kısaca devletde kanunda nizamın temelidir. O gibimsonik kabileler gibimsonik oldukları için kanunları yazılı değil. Kanunu yazısız olan bazı devletlerde var ama onlar yazısız olsa da yerine oturmuş bir prosödür var yani bir anayasa.
        ···
  16. 17.
    +1
    Devlet öyle yada böyle düzeni tesis etmek için vardır. Devlet fikri aslında kötü değildir. Önemli olan Devlet dengelerini iyi kurmak.
    ···
  17. 18.
    0
    Ahlaklı bir toplum için devlet zulümdür . Ahlaksız bir toplum için devlet lütuftur.
    ···
  18. 19.
    0
    insanların yaşması için topluluk gereklidir. oduncuya balta yapacak demircisi, ev yapacak mimarı, yemek yapacak aşçısı vs. yani insan tek başına yaşayamaz, yaşaması için topluluğa ihtiyaç duyar ve topluluğun sayısı arttıkça ihtiyaçları artar. bu durumda düzensiz toplumlarda çoban, hayvanları en iyi yerde değil de işine gelen yerde otlatır. oduncu verim alabileceği ormanlara değil de evine en yakın olana gider. aşçı risotto, fırında pekin ördeği, bonfile yerine makarna, tarhana çorbası yapar. işte bu toplumun düzensiz olmaması, adaletinin olması, eşitliğin olması için devlet yada en azından bu işleri tehsis edecek bir kurumun olması şarttır.

    özet : sonuç olarak insan, toplumu oluşturur, topluma ihtiyacı vardır. toplumun ise bir düzene ihtiyacı vardır ve bunu da devlet tahsis eder.
    ···
  19. 20.
    0
    Kesinlikle gereklidir. Insan zeki ve sosyal bir varlıktır bu yüzdendir ki sadece hayvanlarda olduğu gibi toplu hale gelmekle kalmaz bütünleşir karışır ve ortak bir miras oluşturur.Bu ortak miras kültür dil etnik birliktelik askeri güç birliği (ordu) ve tarım ortaklaşması gibi çeşitli birlikteliklerden doğar. Dolayısıyla bu kültür bir etnik kökeni oluşturur. Etnik birliktelik dayanışmayı gerektirir dolayısıyla küçük şehir devletleri veya göçebe boylara ayrılma zorunluluğu doğar. Daha ilerleyen zamanlarda bu boylar ve şehir devletleri bir araya gelme ihtiyacı duyarlar ve bir göneticinin altında güçlü yeni bir sentez oluştururlar. Işte bu sentez devletin kendisidir. Devlet kuramayan bir millet ölmeye mahkumdur.
    ···