/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +272 -28
    -Hikaye bitmiştir arkadaşlar. Okuyanlara teşekkürler..

    Kimim ben? Ah, tamam tamam o klagib konuşmalardan yapmayacağım burda. Daha züt kadar çocukken annem tarafından piyano çalmaya yönlendirildim. Bir şeyler yapıyordum işte. Annem eskiden çok çalmış, o yüzden bana da öğretiyordu. Nedenini hiç sormadım, soramazdım zaten.

    Babam yok. Yani ben bebekken bizi terk etmiş. Annem çalışmaya başlayıp beni büyütmeye çalışıyor, annem çalışırken ben yan komşumuz Ezgi'nin annesi tarafından bakılıyorum falan filan. Pek iç açıcı bir geçmişim yok denilebilir. Küçükken dersleri bırak dışarı çıkıp oyun bile oynamazdım. Nedeni asosyal olmam, ezik olmam veya utanmam gibi şeyler değil. Evde piyano çalışmaktan onlara zaman bulamazdım. Annem çalıştırıyor beni, tek notaya yanlış basarsam bağırıyor bana. Annem o karşı çıkamam, özür dileyip doğrusunu yapıyorum.

    -Seni kurtaracak tek şey bu! Orada ne görüyorsan onu çalacaksın aptal!

    Küçükken yarışmalarda birinci olmuşum hep. insanlar alkışlıyor beni falan. Ben sadece oturup piyano çalıyorum. O kağıt parçasındaki notaları aynen piyanoma aktarıyorum. En iyisi bu, annem böyle seviyor beni o yüzden böyle yapıyorum. Yapıyordum. Anne..
    ···
  1. 2.
    +30 -4
    Başlığagöresenmuallaksin
    ···
    1. 1.
      +3
      boşluk tuşuna bas amk
      ···
    2. 2.
      +1
      Adam animeyi yazıyor amk
      ···
    3. 3.
      +1
      ANiME LAN BU huur ÇOCUĞU
      ···
    4. 4.
      0
      @4 neden 3 kişi var len mk

      EDiT: 2 posta attım ha
      ···
    5. diğerleri 2
  2. 3.
    +2 -1
    bu da benim kafadan. okunur rezervasyon.
    ···
    1. 1.
      0
      Aynen bende okurum inş
      ···
  3. 4.
    0
    Rezerve
    ···
  4. 5.
    0
    Rez amk rezz
    edit : üzüldum panpa
    ···
  5. 6.
    +4
    Anlat gibmiyim nöronlarının miyelin kılıflarını.
    ···
    1. 1.
      0
      yeni 11. sınıfa geçmiş bildiklerini biryerlerde kullanmaya calısan çomar velet seni OZKWKSLELSKEK
      ···
    2. 2.
      0
      11 mi ahah random kullanan andaval seni sen git kumda oyna amk başlatma şimdi anandan (:
      ···
  6. 7.
    +84
    Annem hastalandı ben küçükken. Hastalığına pek girmek istemiyorum fakat sandalye falan kullanmaya başladı. Bir süre piyano çalamadım, okula gidemedim. Daha küçük bir çocuğum sonuçta ve annem ayağa kalkamıyor. Ağladığımı hatırlıyorum sadece.

    Annem hala beni çalıştırmaya devam ediyordu. Eğer bulduğu bir yarışma olursa beni yazdırıyordu. Sürekli piyano çalmamı, piyanoda gelişmemi falan istiyordu. Sürüyle ilaç yardımıyla yaşamaya çalışan annem benim piyano çalmamla ilgileniyordu bildiğin. Bazen odasında ağladığını duyuyordum fakat ne yapabilirim ki? Küçük çocuktum hem. Yarışmaları kazanıyordum ben. Birinci oluyordum, insanların alkışlarını işitiyordum falan filan. Umrumda mı? Hayır. Annem mutlu oluyordu, yani mutlu olduğunu söylüyordu bunları yaptığımda.

    Ambulans sireni sanki o. Kime ne oldu ki acaba? Uykumdan sıçradım bildiğin ambulans sesiyle. Sesler evden mi geliyor? Anne..
    ···
    1. 1.
      0
      Rezz rezzz
      ···
  7. 8.
    +46
    Aylin abla evde, ne yapıyor bu saatte acaba? Doktor mu onlar? Annem nerede? Korkuyorum.

    (A-Abla)- Mert odana geç geliyorum ben canım.

    Aylin abla Ezgi'nin annesi. Onu dinleyip odama geri dönüyorum. Göz ucuyla bir sedye, üzerinde annem. Aylin abla beni görüp üzerime doğru koşuyor fakat nafile. Annemin üzerine atlayıp ağlamaya çoktan başlamışım ben. Öldü mü şimdi bu kadın? Benim için bu kadar uğraşan, beni tek başına büyüten kadın öldü mü? Çocuğum lan ben. Çocuk!

    7 YIL SONRA

    (E)- Bu sene de katılmayacak mısın yarışmaya?

    (Ben)- Çalamıyorum Ezgi. Nasıl katılabilirim sence? Sorup durma şunu.

    (E)- Tamam ya kızma pardon. (O aptal sırıtışını yaptı yine.)

    (Ben)- Sırıtma şöyle.

    Ezgiyle yıllardır arkadaşız. Hiç yan gözle bakmadım diyebilirim. Eğlenceli ve tatlı biri. Okula birlikte gider sürekli birlikte takılırdık.

    Annem öldükten sonra piyanoya elimi sürmedim. Süremedim daha doğrusu. O kadar yabancı, o kadar korkutucu geliyordu ki. Aylin abla baktı bana bu yaşıma kadar. Hala ilgileniyor tabi fakat yalnız yaşıyorum.

    (B)- Mert!

    Berke üzerimize doğru koşuyordu. Üçlü grubumuzun üçüncü üyesi de geldi işte. Berke benim aksime yakışıklı, tamamen sosyal, kızların sürekli ilgilendiği erkekti. Başkalarına karşı olan büyük egosuna karşın bize karşı tamamen sıcak ve samimiydi.
    ···
  8. 9.
    +43
    Anlatabileceğim aksiyonlu bir düzenim yoktu. Gayet monoton bir şekilde ilerleyen hayatım vardı aslında. Belki yeni insanlarla tanışsam bu değişirdi ha?

    (E)- Berke seni biriyle tanıştırmam lazım.

    (B)- Cinsiyet sorma gereği duymuyorum, hetero olduğumu biliyorsun herhalde.

    (E)- Ya salak. Neyse tanıştırdığımda anlarsın zaten.

    Kiminle tanıştıracak acaba? Gerçi beni ne ilgilendirir ki? Sonuçta Berke ile tanışmak istiyor benimle değil.

    (E)- Çıkışta gideriz, Mert sende geliyorsun he! (Aptal sırıtması..)

    (Ben)- Aslında işim var biraz.

    (E)- Tamam geliyorsun.

    Çıkışta gittik çimenlik gibi bir yere. Piknik alanı gibi bir şey aslında tam anlamadım. Tek başıma etrafı gezerken aniden birine çarptım.

    (Ben)- Özür dilerim dalmıştım. iyi misin?

    (Kız)- Sorun değil.

    Sorun değil dedikten sonraki gülümsemesi beni benden aldı sanki orada. Kim acaba? Beni ne ilgilendirir ki, bundan sonra görmeyeceğim sonuçta. Yerden çantasını alıp gitti. Keman çantasıydı sanırsam. Ezgi arayıp yanlarına çağırdı beni. Gittiğimde ters olan bir şey vardı.

    (Kız)- Aaa selam.
    ···
  9. 10.
    0
    Yaz ulan yaz
    ···
  10. 11.
    +44
    (Ben)- Selam.

    Yapma. Berkeyle tanışacak kız bu mu gerçekten? Eh tabi, yakışıklı olan o. Kızların gözdesi olan o. Benimle mi tanışacaktı? Aptal kafam.

    (E)- Mert, bu Selin.

    Memnun oldum faslı falan oraların önemi yok. Sorun şurda ki ben kıza sürekli bakıyorum. Ezgi bunu anlamış olacak ki: "Berke'den hoşlanıyor o kız. Aklından bile geçirme Mert."

    Benden hoşlanacak değil ya, Berke tabi. Yanımda Ezgi, önümüzde sohbet edip gülüşen Berke Selin çiftine bakıyordum sadece.

    (S)- Elemeye geliyorsunuz değil mi?

    (Ben)- Ne elemesi?

    (S)- Keman çalıyorum. Yarışmalarda kendimi deniyorum işte öyle. (Gülümsemesi neden bu kadar hoş?)

    (B)- Mert keşke gelebilseydin be kanka. iptal edemezsin herhalde?

    Neyi iptal edemem? Ah tabi, yalnız kalmak istiyor. Berke sonuçta bu, ondan hoşlanan kızla yalnız kalmayıp ne yapacak başka?

    (S)- Neyi iptal edemezsin ya? Hayır burdaki herkes geliyor. Kırmak yok.

    Ezginin beni sürüklemesi, Berkenin bana pis pis bakışları arasında peşlerinden ilerledim sadece. Berke kızar mı acaba bana? Hem neden gelmemi istedi ki Selin?

    Elemelerin yapılacağı yere geldik. Selin ayrı kapıdan gitti. Biz seyirci koltuklarına oturduk. Pek kimse yoktu normal olarak. Gençler gelip keman çalıyor, jüriler puanlamaları yapıp gönderiyor, sonra bir başka kemancı geliyor. Selin nasıl çalıyordur acaba?

    (B)- Sıra Selinde lan! Ben heyecanlandım yeminle. Ezgi seni seviyorum kızım, muhteşem bu kız.
    ···
  11. 12.
    +43 -2
    Muhteşem bir elbiseyle, muhteşem yürüyüşüyle çıktı Selin. Kafasını kaldırıp bize baktı. Göz göze geldik, gözleri parlıyordu. Çalmaya başladı. Nefessiz izledik. Çok garip bir şekilde çalıyordu. Fakat o kadar hoş bir melodisi vardı ki.

    (Ben)- Tebr..

    (B)- Selin tebrikler! Muhteşemdin ya. Gerçekten fazla iyisin.

    Yine yürüyorlar önden. Yanımda Ezgi onları izliyordum ben. Ne diyebilirim ki, Berke sonuçta bu.

    (S)- Sonraki katılacağım yarışmada piyanistle beraber çalıyormuşuz. istediğimiz kişiyi piyanist olarak getirebiliyormuşuz fakat bulamazsak gereksiz birini koyacaklar oraya. Tanıdığınız biri var mı?

    Ezgi ve Berkenin bana bakmasıyla anladı gibi. Tabi piyanist değilim ben. 7 Yıl oldu çalmayalı sonuçta.

    Çıkışta Berke işi olduğunu söyledi. Ezgi kurs için okulda kalacaktı. Ben tek başıma yürüyecektim yani. Giderken Selini gördüm.

    (S)- Selaam. Berke burdan gitmiyor muydu ya. Bayadır bekliyorum fakat gelen giden yok.

    (Ben)- Berke gitti çoktan. Bekleme sen bence boşuna.

    (S)- Nasıl ya. Neyse, sen gel o zaman benimle. En yakın arkadaşısın sonuçta değil mi?

    (Ben)- Nereye geliyim?

    (S)- Alışverişe tabiki (Sırıttı.)

    (Ben)- Ama be..

    Konuşamadan tuttu kolumdan çekti yanına. Yürümeye başladık öyle. Neden benimle alışverişe gidiyor ki acaba? Garip bir kız. Fakat olay şu ki, ben ona baktıkça büyüleniyorum.
    ···
  12. 13.
    0
    rezervef
    ···
  13. 14.
    +33
    (S)- Piyanist misin?

    (Ben)- Eskiden öyleydim.

    (S)- Neden bıraktın?

    (Ben)- Ailevi meseleler.

    (S)- Yaa, biraz daha canlı olsan olmaz mı? Cool falan olmaya çalışıyorsan pek olmuyor he! (Fazla güzel gülümsüyor.)

    Öyle mi? Nasıl konuşuyorum ki? Soğuk falan mı?

    (Ben)- Tamam pardon. (Az da olsa gülmeye çalıştım.)

    Ona karşı çekingen davranıyordum nedense. En yakın arkadaşımı seven kız sonuçta. Genelde hep en yakın arkadaşımı seviyorlar zaten. Ben figüran takılıyorum burda.

    (S)- Benim için tekrar başlasan olur mu?

    Ha?

    (Ben)- Anlamadım?

    (S)- Biliyorsun piyano çalan birine ihtiyacım var. Yardım et işte bana ne kaybedeceksin?

    Çalamam ben. inat olduğumdan falan değil, o kadar uzun süredir çalmadım ki tuşlara bile basamam ben. Fakat bu kız bana bu teklifi yaparken ben nasıl reddedebilirim ki? Fakat kabul etsem ne yapacaktım? Çok garip, etraftan o kadar piyanist bulabilir herhalde değil mi?

    (Ben)- Uzun süredir çalmadım. Yapamam sanırsam.

    (S)- Ya ama ısrar ediyorum lütfen. (Koluma sarıldı bunu söylerken. O kadar tatlı duruyordu ki.)

    (Ben)- Gerçekten yapamam.
    ···
  14. 15.
    +44
    Nasıl yaptıysa yaptı, başlattı beni tekrardan. Fakat sorun şu ki, çalamıyordum. Gerçekten o kadar geçen zamanın ardından berbat çalıyordum. Bunu ona söylememe rağmen terslemiyor, aksine daha fazla çalmamı istiyordu. Çaldıkça eski haline döneceksin diyordu. 3 Hafta sonra sahnede onunla beraber çalacaktım. Tabi aynı zamanda Berkeyle beraber takılıyorlardı. Sevgili olup olmadıklarını bilmiyorum fakat öyle gibilerdi. Bende yandaki figüran olarak sahnesinde ona yardım edecektim işte. Günler geçti, hala kötü çalıyordum. Fakat hala Selin beni istiyordu. "Kötü çalıp çalmaman önemli değil yeter ki duygularını içine kat." diyip duruyordu.

    (Ben)- Pardon, yine saçmaladım.

    (S)- Sorun değil, özür dileyip durma aptal. Denemeye devam edelim.

    Neden bunu yapıyordu ki? Sahneye çıkmamıza çok az kalmıştı. Elemeydi sadece çok önemli bir an değildi. Fakat 7 seneden sonra ilk defa sahneye çıkacaktım. Selin çalarken, benimle zaman geçirirken, bana bakarken o kadar büyülüyordu ki beni. Neden böyle acaba...
    ···
    1. 1.
      0
      Rezzzzzzzzz
      ···
  15. 16.
    +40 -1
    (Ben)- Selin ben berbat edicem galiba. Neden beni bu kadar istiyorsun ki sahnede?

    (S)- Bilmem, istiyorum işte. Hem berbat etmeyeceksin. Sadece duygularını kat. Çalabilirsin Mert.

    Sahnede başkaları çalıyordu. Biz sıramızı bekliyorduk. Beyaz bir elbise giymişti Selin. Çok güzeldi. Adımız söylendi, içeri doğru ilerledik. Sıramız geldiğinde sahneye doğru gidecektik.

    Acaba batırır mıyım? 1 ay çalıştım 7 sene ardından, nasıl iyi çalabilirim ki? Kıza ayak uyduramazsam ne olacak?

    içimdeki heyecan ve korkularla Selinle yan yana sahneye ilerledik. Selam verip ben piyanoya oturdum, o ön tarafta eline kemanını aldı. Ezgiyi aradı gözüm. Çok kalabalık olmadığından gördüm hemen. Bol şans diliyordu gözleriyle sanki, ya da her neyse işte.

    Başladık. Parmaklarım piyano tuşlarına dokundukça daha çok heyecanlanıyordum. Hatasız ilerliyordum, fakat bir saniye. Selin notaların dışına çıkmaya başladı. Fakat kötü anlamda değil, kendi yorumunu katıyordu bir nevi. Peki ya ben? Ben notalara bağlı çalan çocuktum, şimdi ne yapabilirim ki?

    Selinle göz göze geldik, terlemeye başlamıştı. Telaşlı bir hali vardı sanki. Ona yetişmeye çalıştım. Olmadı. Tamamen kaybettik birbirimizi.

    Utanç dolu vücudum kendini yere doğru bıraktı. Çökük bir halde Seline baktım. Bana baktı, göz kırptı. Tekrar çalma pozisyonuna geçti ve başladı tekrar çalmaya...
    ···
  16. 17.
    +34
    Bu sefer ona yetiştim. O kadar duygulu ve sert bir şekilde çalıyorduk ki. Şurada azıcık seyircimiz varsa da bizi soluksuz izlediklerine emindim. Parçanın sonuna geldik, ellerim son nota için hareket etti, ve bitti. Kafamı kaldırdım, sağ tarafa döndüm. Selinle göz göze geldiğimizde bu sefer ben ona göz kırptım. Mutlu hissediyordum. Selin mutlu görünüyordu çünkü.

    Ayağa kalkarken yığılma sesi duydum. Sağ tarafıma baktığımda Selin yere düşmüştü.

    (Ben)- Selin!
    ···
  17. 18.
    0
    Rezervasyon
    ···
  18. 19.
    +124
    Okuyan varsa eğer şukusunu bırakırsa sevinirim. Yarın biter sanırım. Şimdilik burada mola veriyorum, yarın öğle saatlerinde devam edip bitirmeyi düşünüyorum. Asıl olaylar yarınki partlarda olacak diyebilirim. Eğer ilgi olmadığını görürsem devam etmem sanırım, size bağlı yani. iyi geceler herkese.
    ···
    1. 1.
      0
      Devam et amk bekletme gece daha yeni başladı
      ···
    2. 2.
      +1
      Tv dizisi gibisiniz amk en heycanlı yerde kesiyonuz binler
      ···
    3. 3.
      +1
      Shigatsu wa kimi no uso--Yor lie in april ;)
      ···
    4. 4.
      0
      inşallah yarım bırakmazsın aslan
      ···
    5. diğerleri 2
  19. 20.
    0
    Rezerve
    ···